Examples of using "Eigene" in a sentence and their turkish translations:
Bu senin kendi hatan.
Kendi giysilerini giymelisin.
İsveç'in kendi dili vardır.
Estonya'nın kendi milli marşı vardır.
Tom'un kendi sorunları var.
Bizim kendi sorunlarımız var.
O benim kendi işim.
Senin kendi fikrin mi?
O, kendi deneyimini tanımladı.
O kendi başına hareket ediyor.
O kendi başına davranıyor.
Herkesin kendi görüşü var.
Benim kendi teorim var.
O senin kendi hatan.
İsveç'in kendi dili vardır.
Kendi gücünü küçümseme.
Esperanto'nun kendi marşı vardır.
Estonya'nın kendi ulusal marşı vardır.
Kararlarımı kendim verebilirim.
Interlingue kendi Wikipedia'sına sahiptir.
Kendi işim var.
Benim kendi zihnim, kendi kilisemdir.
ve bu başlı başına ayrı bir konuşma konusu.
şimdi kendi kapsamlı personel organizasyonunu geliştirdi:
Sazae her zaman kendi telefon numarasını unutuyor.
Her ülkenin kendi tarihi var.
Herkesin kendi görüş hakkı vardır.
Her kedinin kendi kişiliği var.
Her sezonun kendi güzelliği vardır.
Kendi güzelliğini görmüyor.
İskoçların kendi dili var mı?
Kendi görüş hakkınız yok!
her gezegenin kendine ait bir çekim kuvveti olduğu için
O, onu kendi tarzıyla yaptı.
Tom sadece kendi müziğini çalmak istiyor.
Ona kendi kızım gibi davrandım.
Kendi çocukların olmasını istemez misin?
Bu öğrencilerin her birinin kendi fikri var.
Tom kendi el yazısını okuyamadı.
- Kendi el yazımı okuyamam.
- Kendi el yazımı okuyamıyorum.
Adam kendi antenini kurmaya çalıştı.
Oyuncağı kendi kız kardeşi gibi sever.
Mary benim kendi kızım gibi.
New York'un her karışını bilirim.
Siyaset ve din hakkında benim kendi görüşlerim var.
Balinaların kendilerine ait bir dile sahip olduklarına inanılmaktadır.
Mary, Tom'u kurtarmak için kendi hayatını feda etti.
insanların kendi performansları konusunda kafalarını karıştırır.
spor liglerine size orijinal içerik sağlaması için para veriyorsunuz,
Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür
Daha öncelerde her şehir kendi saatini kullanıyordu
Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.
Benim kendi sorunlarım var.
Çoğu insan, sadece kendi gerçeklerini duymak ister.
- Kendi kararlarımı verebilecek yaştayım.
- Kendi kararlarımı alacak kadar büyüdüm.
Kendi annemi tanıdığımı düşünmüyor musun?
Kendi kız kardeşimi tanıdığımı düşünmüyor musun?
Kendi karımı tanıdığımı düşünmüyor musun?
Herkesin kendi bakış açısı vardır.
Her bilim adamı, bu olguyu açıklamak için kendi teorisini ortaya attı.
Tom kendi kamerasıyla bir resim çekti.
- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ayağına sıktı.
- O sözleşmeyi kabul ederek bindiği dalı kesti.
- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ipini çekti.
Tom, kendi görüşünü ifade ederken rahat hissetmedi.
Düşünceler aklınıza geldiğinde
O, tek başına seksen günde dünyayı gezdi.
Dünya, kendi ekseni etrafında 24 saatte bir döner.
O kızıyla gurur duymaktadır.
Kendi can güvenliğini garantiye almak için bunları kasıtlı olarak yapar.
Kurduğum vakıf aracılığıyla para topluyor ve Thame Okulu'nu destekliyorum.
Çevreyi değiştirmek zor şey. İnsanın kendi uyum sağlama kapasitesini değiştirmesi daha kolay.
Neden bir insan karısını sevmez? Biz bile başkalarını seviyoruz.
Açıkçası senin kendi çabalarınla hayatta ilerlemen gerektiğini kabul ediyorum.
Kendi destanı, bir İsveç kralının oğlu olduğunu ve bir ejderhayı öldürdüğünü söylüyor ...
Ve Thormod daha sonra kendi yarası hakkında bir şiir yazıyor ve tam olarak bitiremeden ölüyor
O, tarafsız ve ön yargısız olmanın şovunu yapar fakat sanırım o sadece kendi fikri olmayan bir adam.
Herkesin kendi düşüncesini söyleme hakkı vardır. Bununla birlikte, bazen o fikrin ne olduğunu kimseye söylememek daha iyidir.
Burçlara inanmaz, sadece inanmadığı şeyin ne olduğunu öğrenmek için okur.
Özlem yönlendirilemeyen ve öylece kapatılamayan, kalbin kendisine işkencesidir.
Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı.
Erkeklerin hepsi, tabiki kendi karılari olmamak şartıyla, daha fazla kadının siyasette faaliyet göstermesinden yanadir.
Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.
Tüm mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aile kendi yolunda mutsuzdur.
- Kendi işine bak.
- Kendi işlerine bak.
Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.