Examples of using "Entscheide" in a sentence and their turkish translations:
Kendi kararını ver.
Bir karar ver.
Çabuk karar verin. Hadi.
Çabuk karar verin. Hadi.
Lütfen kararını ver.
Kendi kararlarımı ben veririm.
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Ona daha sonra karar vereceğim.
Karar sizin, ama çabuk olun, hava soğuk!
Lütfen son olarak kararını ver.
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Sen karar ver.
Bu sizin kararınız, ama çabuk olun!
Karar sizin ama acele edin, burası çok sıcak.
Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.
"Nerede yemek yemek istiyorsun?" "Bilmiyorum. Sen seç."
Çabuk olun ve oraya en hızlı şekilde nasıl gideceğimize karar verin.
Hemen şimdi bir karar verme.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Karar vermeden önce Tom'la konuşmak istiyorum.
Birinin ne zaman ölmesi gerektiğine bir doktorun karar vermesi doğru mu?
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.