Translation of "Valentinstag" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Valentinstag" in a sentence and their turkish translations:

Heute ist Valentinstag.

Bugün Sevgililer Günüdür.

Einen schönen Valentinstag!

- Sevgililer Günün kutlu olsun.
- Sevgililer Günün kutlu olsun!

Sie war allein am Valentinstag.

Sevgililer Günü'nde yalnızdı.

Ich wünschte, es wäre Valentinstag.

Keşke sevgililer günü olsa!

Tom war am Valentinstag allein.

Tom Sevgililer Günü'nde yalnızdı.

- Wir haben uns am Valentinstag getrennt.
- Wir haben am Valentinstag miteinander Schluss gemacht.

Biz Sevgililer Günü'nde ayrıldık.

- In diesem Jahr fällt der Valentinstag auf einen Sonntag.
- Dieses Jahr fällt der Valentinstag auf einen Sonntag.
- Dieses Jahr fällt Valentinstag auf einen Sonntag.
- Der Valentinstag fällt dieses Jahr auf einen Sonntag.
- Valentinstag fällt dieses Jahr auf einen Sonntag.

Bu yıl Sevgililer Günü bir pazar gününe denk geliyor.

Verbringst du den Valentinstag mit Tom?

Sevgililer gününü Tom'la birlikte mi geçiriyorsun?

Der Valentinstag steht vor der Tür.

Sevgililer Günü geliyor

Der Valentinstag wird im Februar gefeiert.

Sevgililer Günü Şubat ayında kutlanır.

- Tom und Maria heirateten am Valentinstag.
- Tom und Maria gaben sich am Valentinstag das Jawort.

Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde evlendi.

Tom wollte am Valentinstag nicht allein sein.

Tom sevgililer gününde yalnız olmak istemiyordu.

Was sollte ich ihm zum Valentinstag schenken?

Sevgililer günü için ona ne almalıyım?

Ich habe ihr zum Valentinstag Blumen geschickt.

Ben Sevgililer Günü'nde ona çiçekler gönderdim.

Ich werde ihnen am Valentinstag keine Schokolade geben.

Sevgililer Günü'nde onlara çikolata vermeyi durduracağız.

Am vierzehnten Februar feiern die Amerikaner den Valentinstag.

14 Şubat'ta Amerikalılar Sevgililer Günü'nü kutlarlar.

Der Valentinstag wird auf der ganzen Welt begangen.

Sevgililer günü dünyanın her tarafında kutlanmaktadır.

Ja, am Valentinstag solltest du roten Lippenstift tragen.

Evet, Sevgililer Günü'nde ruj sürmelisin.

- Tom fragte Maria, ob sie am Valentinstag Zeit habe.
- Tom fragte Maria, ob sie am Valentinstag schon etwas vorhätte.

Tom Mary'ye Sevgililer Günü'nde boş olup olmadığını sordu.

In diesem Jahr fällt der Valentinstag auf einen Sonntag.

Bu yıl sevgililer günü pazar günü.

In diesem Jahr fällt der Valentinstag auf einen Donnerstag.

Bu yıl, Sevgililer günü bir perşembe gününe düşüyor.

Vielleicht hat dein Freund zum Valentinstag eine Überraschung für dich.

Belki erkek arkadaşın Sevgililer Günü için sana sürpriz yapacak.

Tom hätte Maria zum Valentinstag Blumen oder etwas Ähnliches schenken sollen.

Tom sevgililer gününde Mary'ye çiçekler ya da bir şey vermeliydi.

Ich bin sauer auf meinen Freund, weil er den Valentinstag vergessen hat.

Sevgililer Gününü unuttuğu için erkek arkadaşıma kızgınım.

Es ist ein unsinniger Brauch für Nicht-Christen, zum Valentinstag Schokolade zu verschicken.

Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.

Maria ließ sich für den Valentinstag einen Tisch in einem japanischen Restaurant reservieren.

Mary sevgililer günü için bir Japon restoranında bir rezervasyon yaptırdı.

Wer jeden Tag zu einem „Ich habe dich lieb - Tag“ macht, der braucht keinen Valentinstag.

Her günü bir „Seni seviyorum - günü“ yapana, bir Sevgililer Günü gerekmez.

Maria hatte kein Geld, um Tom etwas zum Valentinstag zu schenken; daher sagte sie ihm nur: „Ich liebe dich!“

Mary'nin sevgililer günü için Tom'a bir şey almaya parası yoktu bu yüzden ona sadece "seni seviyorum!" dedi.