Examples of using "Schluss" in a sentence and their turkish translations:
Biz ayrıldık.
Rapor basitçe,
Onlar sonuna kadar savaştılar.
O, sonuna kadar mücadele etti.
- Benimle ilişkiyi bitiriyor musun?
- Benimle ayrılıyor musun?
Bu sonuca nasıl vardın?
Seni bu sonuca götüren nedir?
Ben ondan ayrıldım.
Tom Marie ile ilişkiyi bitirdi.
Bu gecelik bu kadar olsun.
- Tom Mary'den ayrılmak istiyor.
- Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istiyor.
- Tom'la ayrıldın mı?
- Tom'la ilişkiyi bitirdin mi?
- Tom'la ilşkiyi bitiriyor musun?
- Tom'la ayrılıyor musun?
Niçin paydos etmiyoruz?
Tom benden ayrıldı.
Mary benden ayrıldı.
Haydi paydos edelim.
Tom Mary'yi terk edecek mi?
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Tom kız arkadaşından ayrıldı.
- Biz ayrıldık.
- Ayrıldık.
Ona bir dinlenme ver.
- Tom gerçekten Mary ile ayrıldı mı?
- Tom gerçekten Mary ile ilişkiyi bitirdi mi?
Sonuna kadar beklemek zorunda değilsin.
Tom bugün Mary'den ayrıldı.
Boşa zaman harcamaktan vazgeç.
- Neden beni terk ettin?
- Niçin beni terk ettin?
- Sen beni neden terk ettin?
- Beni neden terk ettin?
O, kız arkadaşından ayrıldı.
Tom kesinlikle beni terk etti.
Paydos etsek iyi olur.
Ne zaman ayrılacağımı biliyordum.
- Tom'la ayrıldım.
- Tom'dan ayrıldım.
- Tom'la ilişkiyi bitirdim.
Bu sonuca nasıl vardın?
Lokomotif trenin sonundadır.
Ben yalnızca Tom'un konuşmanın sonunu duydum.
Tom ve Mary'nin ayrıldığını düşündüm.
- Tomla ayrılacağımı düşünüyorum.
- Tom'la ilişkiyi bitireceğimi düşünüyorum.
Sonunda o kadınla ilişkiyi bitirdi.
Tom ve Mary'nin ayrıldıklarını biliyorum.
Dün akşam onunla ilişkimizi bitirdim.
Korkarım ki paydos etmek zorunda kalacağım.
- Benden ayrılma.
- Benimle ilişkiyi bitirme.
O beni telefonda terk etti.
Tom iki gün sonra ondan ayrıldı.
Tom beni telefonda terk etti.
Boş versene, inşallah bir gün. Yap, gitsin!
Burada duralım.
O ayrıldığından beri uzun zaman oldu.
En iyisini sona sakladık.
Paydos edelim mi?
- Seninle ilişkiyi bitirmek bir hataydı.
- Seninle ayrılmak bir hataydı.
En iyisini sona saklıyorum.
- Lütfen, Mary, sen benden ayrılamazsın!
- Lütfen Mary, sen benimle ilişkiyi bitiremezsin!
Onlar onun yalan söylediği sonucuna vardılar.
Politikanın bir başarısızlık olduğuna karar vermeliyiz.
Kız arkadaşınla ilişkini bitirdiğini duydum.
Biz onun haklı olduğu sonucuna vardık.
Siz ikiniz ayrıldınız mı?
Sen mi Tom'la ayrıldın yoksa o mu seninle ayrıldı.
Tom, Mary ve John'un ayrıldığını duydu.
- Eğer seni doğru anladıysam sen benimle ayrılmak istiyorsun.
- Eğer seni doğru anladıysam benimle ilişkiyi bitirmek istiyorsun!
Ona yardım etmemiz gerektiği sonucuna vardık.
Riski almak zorunda olduğuma karar verdim.
Hakim tutuklunun suçsuz olduğuna karar verdi.
Mary ondan ayrıldığında harap oldu.
Beyzbol maçı o kadar heyecan vericiydi ki, herkes en sonuna kadar kaldı.
"Tom ve Mary ayrılıyor." "Bu eski hikaye."
- Gerçekten onunla telefonda ayrıldın mı? Bu çok kaba.
- Gerçekten onunla telefonda ilişkiyi bitirdin mi? Bu kaba.
Çok tehlikeli bir hata yapmış olduğumuz sonucuna vardım.
- Tom Mary'nin neden ondan ayrılmak istediğini bilmediğini söyledi.
- Tom Mary'nin neden onunla ilişkiyi bitirmek istediğini bilmediğini söyledi.
Mary Tom'la ilişkiyi bitirir bitirmez John ona çıkma teklif etti.
Tom, Mary ile ilişkisini bitirdi.
Biz Sevgililer Günü'nde ayrıldık.
Onu terk etmelisin.
- Evet, senden ayrılabilirim. Gerçekten ayrıldım.
- Evet, seninle ilişkiyi bitirebilirim. Ben sadece bitirdim.
Tom, Mary'den ayrıldıktan sonra bir süre arabasında yaşadı.
Onun bir ahmak olduğunu düşündüğü için o onu boşadı.
Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.
Onlar neden durmalılar?
Bu ayrılmak istediğin anlamına mı geliyor?
Onun ne olduğundan emin değilim ama bir silah atışına benziyordu.
Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
Sanırım mola vermemin zamanıdır.
Mary, erkek arkadaşından ayrıldı.
Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.
Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik.
Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi.
Beni terk etti.
Beni başından attı.
Tom ne yaparsa yapsın, Mary'nin ondan hoşlanmayacağı sonucuna vardı.
O ona hamile olduğunu söylediğinde Tom Mary'den ayrılmak üzereydi.
O gerçekten çok sevimliydi ve ben onu çok sevdim. Fakat sonra o benden ayrıldı.
Mary Tom'dan ayrılır ayrılmaz John bir demet gülle onun ön kapısındaydı.
Yeni projeyi üç saat tartıştıktan sonra, Andrew'un planının en iyi olduğu sonucuna vardık.
O beni terk etti.
Mademki Tom ve Mary ayrıldılar, ona çıkma teklif etmek için sorun yok.
Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.
Bob ve Lucy'nin ayrıldıklarını duydum.