Examples of using "Unterscheidet" in a sentence and their turkish translations:
Benim fikrim seninkinden farklıdır.
ve bizi yapay zekâdan farklı kılan da bu.
Fikriniz benimkinden tamamen farklı.
Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.
Benim düşüncem sizinkinden farklı.
Benim fikrim onunkinden farklıdır.
Tom diğer çocuklardan farklı.
- Senin cevabın benimkinden farklı.
- Senin yanıtın benimkinden farklı.
Benim fikrim seninkinden tamamen farklı.
Benim zevklerim seninkilerden oldukça farklı.
Onun fikri benimkinden tamamen farklı.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Benim görüşüm sizinkinden biraz farklı.
hücrelere göre direnç konusu farklılık gösteriyor
Bu konu birazcık daha diğerlerinden farklı
Tabii ki yaşam tarzımız Amerika'dan farklı.
Londra'nın iklimi Tokyo'nunkinden farklıdır.
Bu az önce söylediğimden ne kadar farklı?
Futbolda, normal zaman ile uzatmalar birbirinden farklıdır.
Bir köpek yemek, bir inek yemekten farklı değildir.
diğer hayvanlardan ayıran özelliği ise kalabalık guruplar halinde
Benim planım seninkinden farklıdır.
Benim fikrim seninkinden farklı.
Şehirde yaşamak kırsalda yaşamaktan oldukça farklıdır.
Benim görüşüm sınıfımdaki diğer öğrencilerin çoğundan farklıdır.
Ülkemdeki yiyecek İspanya'nınkinden çok farklı değil.
Konuşulan bir dili dinlemek aynı dili okumaktan ya da yazmaktan çok farklıdır.
bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
Dünya suyu olmasından dolayı diğer gezegenlerden farklıdır.
Tom ve Mary'nin çok farklı kişilikleri var.
Birleşik Devletler ve İngiltere'nin farklı işaret dilleri vardır. Meksika İşaret Dili de İspanyolca İşaret Dili'nden farklıdır.
İngiliz İngilizcesi Amerikan İngilizcesinden pek çok yönden farklıdır.
- Bilim ve sözde bilim arasındaki fark nedir?
- Bilim ve yalancı bilim arasındaki fark nedir?
Sizin fikriniz benimkinden oldukça farklı.
İnsanoğlunun hayvanlardan farkı düşünebiliyor ve konuşabiliyor olmasıdır.
Bizden çok farklısın.