Examples of using "Eurer" in a sentence and their turkish translations:
Şikâyetlerinizi duymak istemiyorum.
Neden insanlarınızdan bazıları sizin dilinizden nefret ediyor?
Şehrinizde kaç tane okul var?
Tom çocukluğunuzdan beri sana aşık.
Neden insanlarınızdan bazıları sizin dilinizin ölmesini istiyor?
Beni aranızda kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Sınıfınızda kaç tane erkek vardır?
Annene küstahça cevap verme.
Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir.
Annenin ilk erkek arkadaşıydım.
Tom sizin yardımınıza güveniyor.
Annen nasıl?
Ailen iyi mi?
Sana katılmaya başlıyorum.
Partine geliyorum.
- Senin tarafındayız.
- Sizin tarafınızdayız.
- Biz sizin yanınızdayız.
Ben onu senin hayal gücüne bırakıyorum.
Onu senin hayal gücüne bırakacağım.
Ailene yakın mısın?
Hepinizin Ramazan bayramını kutlarım. Aileleriniz ve eş dostunuz ile birlikte bu üç günü keyifle geçirmeniz dileğimle.
O, çabanızın bir meyvesi.
Bu senin kararına bağlı.
Her şey sizin kararınıza bağlı.
Ben senin mantığını takip edemem.
Ailenin kalanı nerede?
Tom şirketinizi seviyor.
Seni desteklemek için buradayız.
- Sizin okulda Fransızca öğretiliyor mu?
- Senin okulda Fransızca öğretiliyor mu?
- Aileniz nasıl?
- Ailen nasıl?
- Yardımın sayesinde başarabildim.
- Yardımınız sayesinde bunu başarabildim.
Ben de senin görüşünü istiyorum.
İşin hakkında neyi sevmiyorsun?
Sana katılmıyorum.
İşini ne zaman bitireceksin?
Ne yazmam gerektiğini düşünüyorsun?
İşiniz ne gerektiriyor.
Onun ne yapması gerektiğini düşünüyorsun?
Onun ne yapması gerektiğini düşünüyorsun?
Sence o ne diyecek?
Kendi dilinde bir şarkı söyle, lütfen!
Bize biraz ailenden bahset.
Beni arkadaşlarınızın arasında sayabilirsiniz.
- Sen bilgisizliğinden dolayı mahcup olmalısın.
- Cahilliğinden utanmalısın.
Ben başarımı yardımına borçluyum.
Senin üniversitende öğrenci nüfusu nedir?
- Neden büyükannenin takılarını çaldın?
- Neden anneannenin mücevherlerini çaldın?
Ailenle birlikte sık sık akşam yemeği yer misin?
Ne söylemem gerektiğini düşünüyorsun?
Ne yapmam gerektiğini düşünüyorsun?
Benim fikrim seninkinden farklıdır.
Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
Hâlâ annenle birlikte mi yaşıyorsun?
- Sana katılmıyorum.
- Sizinle aynı fikirde değilim.
- Size katılmıyorum.
- Sizinle aynı görüşte değilim.
Zamanının çoğunu işgal etmeyeceğim.
Bana sokağınızın bir haritasını çizebilir misin?
Seninki daha kötü.
Ne kadar süre beklemek zorunda kalacağımızı düşünüyorsun?
Beni oradaki arkadaşınla tanıştır.
Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
Senin evinden ofise gitmek ne kadar sürer?
Onu benim için yaparsanız size borçlu olacağım.
Burada gördüğünü annene söyleme.
Seninki orada.
- Fikrini sorduğumu hatırlamıyorum.
- Düşünceni sorduğumu hatırlamıyorum.
- Görüşünü sorduğumu hatırlamıyorum.
Hediye için arkadaşına teşekkürler.
Ne yapmamı bekliyorsun?
- Yerinde olsam onu yapmam.
- Yerinde olsam, yapmam.
- Yerinde olsam, öyle yapmam.
- Senin yerinde olsam, onu yapmazdım.