Examples of using "Thron" in a sentence and their turkish translations:
Ancak çoğu onun tahtını aradı.
O tahta çıkacak.
1066'da gözünü İngiliz tahtına dikti.
Kralın tahtı som altından yapılmıştı.
O ve takipçileri ertesi yıl tahtı geri almak için döndüklerinde,
biri doğduğu gün biri tahta çıktığı gün