Translation of "Folgen" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Folgen" in a sentence and their turkish translations:

- Kannst du mir folgen?
- Könnt ihr mir folgen?
- Können Sie mir folgen?

Anlıyor musun?

- Er wird euch folgen.
- Er wird Ihnen folgen.
- Er wird dir folgen.

O seni izleyecek.

- Tom wird dir folgen.
- Tom wird Ihnen folgen.
- Tom wird euch folgen.

Tom sizi izleyecek.

- Folgen Sie mir bitte.
- Würden Sie mir bitte folgen.
- Folgen Sie mir, bitte.

- Lütfen beni izleyiniz.
- Lütfen beni takip ediniz.

- Lass uns Tom folgen.
- Komm, folgen wir Tom.

Tom'u izleyelim.

- Sie wird dir folgen.
- Sie wird euch folgen.

O seni takip edecek.

Ich werde folgen.

Ben takip edeceğim.

Tom wird folgen.

Tom izleyecek.

- Folgen Sie mir bitte.
- Würden Sie mir bitte folgen.

Lütfen beni izleyiniz.

- Ich kann dir nicht folgen.
- Ich kann Ihnen nicht folgen.
- Ich kann euch nicht folgen.

- Seni takip etmiyorum.
- Seni izlemiyorum.
- Seni takip etmem.

- Kannst du mir folgen?
- Folgst du mir?
- Folgen Sie mir?

- Beni mi takip ediyorsunuz?
- Beni anlıyor musun?
- Beni takip ediyor musunuz?
- Beni anlıyor musunuz?

- Folgen Sie mir bitte.
- Würden Sie mir bitte folgen.
- Komm mit mir mit.
- Folgen Sie mir, bitte.

Lütfen beni izleyiniz.

Und folgen diesen Tierspuren?

hayvan izlerini mi izleyeceğiz?

Die folgen mir nicht.

Onlar beni takip etmiyorlar.

Kannst du mir folgen?

Beni takip ediyor musunuz?

Folgen wir den anderen!

- Diğerlerini takip edelim.
- Diğerlerini izleyelim.

Ich werde Tom folgen.

Tom'u takip edeceğim.

Maria wird dir folgen.

Mary sizi takip edecek.

Du kannst mir folgen.

Beni takip edebilirsiniz.

Wir müssen Tom folgen.

Tom'u izlemeliyiz.

Ich werde ihm folgen.

Onu takip edeceğim.

Sie werden ihr folgen.

Onlar onu takip edecek.

Wir müssen ihm folgen.

Onu takip etmemiz gerekiyor.

Folgen Sie dem Auto.

Arabayı izleyin.

Folgen Sie mir, bitte.

Lütfen beni izleyiniz.

Folgen Sie mir bitte.

Lütfen beni izleyiniz.

- Ich kann Ihnen nicht ganz folgen.
- Ich kann dir nicht ganz folgen.
- Ich kann euch nicht ganz folgen.

Seni takip etmiyorum.

- Ich kann Ihrer Logik nicht folgen.
- Ich kann deiner Logik nicht folgen.
- Ich kann eurer Logik nicht folgen.

Ben senin mantığını takip edemem.

Warum folgen mir nur Frauen?

Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?

Ich kann Ihnen teilweise folgen.

Seni kısmen izleyebilirim.

Wir sollten seinem Beispiel folgen.

- Biz onun dersini izlemeliyiz.
- Onun örneğini takip etmeliyiz.

- Folgen Sie mir!
- Folgt mir!

- Beni takip et!
- Beni takip edin!
- Peşimden gel!
- Peşimden gelin!

Das könnte unbeabsichtigte Folgen haben.

Bunun umulmadık sonuçları olabilir.

Er wird meinem Rat folgen.

O benim tavsiyemi takip edecek.

Wir müssen Tom nicht folgen.

Tom'u izlemek zorunda değiliz.

- Folge uns!
- Folgen Sie uns!

Bizi izle.

Bitte folgen Sie seinem Beispiel.

- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.

Folgen Sie bitte meinem Rat.

Lütfen tavsiyemi dinle.

Ich kann dir nicht folgen.

Seni izleyemiyorum.

Ich werde dir nicht folgen.

Seni izlemeyeceğim.

Jede Handlung hat ihre Folgen.

Her hareketin kendi sonucu vardır.

Ich muss ihnen nicht folgen.

Onları izlemek zorunda değilim

Tom wird meinem Rat folgen.

Tom tavsiyeme uyacak.

Tom bedeutete mir zu folgen.

Tom onu izlememi işaret etti.

Die Folgen sind mir egal.

Sonuçlarını umursamıyorum.

- Du brauchst nur seinem Rat zu folgen.
- Ihr brauchst nur seinem Rat zu folgen.
- Sie brauchen nur seinem Rat zu folgen.

Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.

- Wir konnten seiner Logik nicht folgen.
- Wir waren nicht imstande, seiner Logik zu folgen.
- Wir waren seiner Logik nicht zu folgen imstande.

Biz onun mantığına uyamadık.

Nummer vier: Folgen Sie dem Gesprächsfluss.

Dört numara: Akışına bırakın.

Und du kannst dem Verlauf folgen.

aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

Aber man kann ihm auch folgen.

aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

Ich hoffe Sie wollen mir folgen,

Umarım bana katılmaya isteklisinizdir,

Du hättest seinem Plan folgen sollen.

Onun planını kabul etmeliydin.

Wir konnten ihrer Logik nicht folgen.

Onun mantığını anlayamadık.

Er bedeutete mir, ihm zu folgen.

Onu izlemem için bana işaret etti.

Tom möchte, dass wir ihm folgen.

Tom onu izlememizi istiyor.

Alle bitte aufstehen und mir folgen!

Herkes kalkıp, beni takip etsin.

Ich bin bereit dir zu folgen.

Seni izlemeye hazırım.

Ich kann Toms Logik nicht folgen.

Tom'un mantığını izleyemiyorum.

Er wird auf den Thron folgen.

O tahta çıkacak.

Einem fähigen Führer folgen die Menschen.

İnsanlar iyi bir lideri izleyeceklerdir.

Tom bat uns, ihm zu folgen.

Tom onu takip etmemizi istedi.

Du musst ihm einfach nur folgen.

Sadece onu izlemek zorundasın.

Ich kann Ihnen nicht ganz folgen.

Tamamen takip edemiyorum.

- An Ihrer Stelle würde ich ihrem Rat folgen.
- An deiner Stelle würde ich seinem Rat folgen.

Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.

- Was macht Sie glauben, ich werde Tom folgen?
- Warum denkst du, dass ich Tom folgen werde?

Tom'u takip edeceğimi sana ne düşündürüyor?

Die Folgen für das Klima deutlich reduzieren.

iklimin etkilerini belirgin biçimde düşürebilir.

Immerhin können wir jetzt den Spuren folgen.

Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.

Um den sich öffnenden Blüten zu folgen.

...her yıl yüzlerce kilometre göç eder.

Folgen Sie einfach den weltberühmten IT-Kritikern

dünyanın ünlü bilişim eleştirmenlerini takip etmeniz yeterli

Ameisen von hinten folgen diesen chemischen Spuren

arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar

Du solltest dem Ratschlag des Arztes folgen.

Doktorun tavsiyesine uymalısın.

Folgen Sie bitte den Anleitungen der Krankenschwester.

- Lütfen hemşirenin emirlerine uyun.
- Lütfen hemşirenin dediklerini yapın.

Die Folgen der Krankheit waren nicht ernst.

Hastalığın etkileri ciddi değildi.

Meine Mutter bedeutete Elke, ihr zu folgen.

Annem Alice'e kendisini takip etmesi için işaret etti.

Du solltest den Anweisungen des Arztes folgen.

Doktorun talimatlarına uyman gerekiyor.

Tom weigerte sich, Marias Rat zu folgen.

Tom, Mary'nin tavsiyesine uymayı reddetti.

- Folge Tom.
- Folgen Sie Tom.
- Folgt Tom.

- Tom'u izle.
- Tom'u takip et.

Es lohnt sich, seinem Rat zu folgen.

Onun tavsiyesini almak değerlidir.

Tom und Maria beschlossen, Johannes zu folgen.

Tom ve Mary John'u izlemeye karar verdi.

Man muss den Worten Taten folgen lassen.

Sözleri işlere çevirmek zorundasın.

Folgen Sie der Straße drei Häuserblocks lang.

Bu sokakta üç blok aşağı gidin.

Wer sein Schlafbedürfnis ignoriert, statt ihm zu folgen, wird sich bald mit ernsthaften gesundheitlichen Folgen konfrontiert sehen.

Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.

Folgen wir dem Licht und verlassen die Höhle.

Bu tünelden çıkmak için ışığı takip edeceğiz.

Das könne schwerwiegende Folgen für die Chirurgie haben.

Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.

Aber genauso gefährliche Folgen wie für das Gehör.

ama işitsel etkiler kadar tehlikelidirler.

Es ist cool für Männer, mir zu folgen,

Erkeksi şeylerden bahsettiğimde

Er ging langsam, damit die Kinder folgen konnten.

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.

Er ging langsam, damit das Kind folgen konnte.

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.

An Ihrer Stelle würde ich ihrem Rat folgen.

Yerinde olsaydım tavsiyesini dinlerdim.

Ich schlug ihm vor, meinem Rat zu folgen.

Ben onun tavsiyeme uymasını önerdim.

Der Sturm hatte schwere Folgen für die Wirtschaft.

Fırtınanın ekonomi üzerinde ciddi bir etkisi vardı.

Tom musste mit den Folgen seiner Taten leben.

Tom, yaptıklarının sonuçlarını yaşamak durumunda.

Man kann dem Papst jetzt auf „Twitter“ folgen.

Papa'yı şimdi Twitter'da takip edebilirsiniz.

Ich habe es aufgegeben, der Mode zu folgen.

Tendlere yetişmekten vazgeçtim.