Examples of using "Folgen" in a sentence and their turkish translations:
Anlıyor musun?
O seni izleyecek.
Tom sizi izleyecek.
- Lütfen beni izleyiniz.
- Lütfen beni takip ediniz.
Tom'u izleyelim.
O seni takip edecek.
Ben takip edeceğim.
Tom izleyecek.
Lütfen beni izleyiniz.
- Seni takip etmiyorum.
- Seni izlemiyorum.
- Seni takip etmem.
- Beni mi takip ediyorsunuz?
- Beni anlıyor musun?
- Beni takip ediyor musunuz?
- Beni anlıyor musunuz?
Lütfen beni izleyiniz.
hayvan izlerini mi izleyeceğiz?
Onlar beni takip etmiyorlar.
Beni takip ediyor musunuz?
- Diğerlerini takip edelim.
- Diğerlerini izleyelim.
Tom'u takip edeceğim.
Mary sizi takip edecek.
Beni takip edebilirsiniz.
Tom'u izlemeliyiz.
Onu takip edeceğim.
Onlar onu takip edecek.
Onu takip etmemiz gerekiyor.
Arabayı izleyin.
Lütfen beni izleyiniz.
Lütfen beni izleyiniz.
Seni takip etmiyorum.
Ben senin mantığını takip edemem.
Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?
Seni kısmen izleyebilirim.
- Biz onun dersini izlemeliyiz.
- Onun örneğini takip etmeliyiz.
- Beni takip et!
- Beni takip edin!
- Peşimden gel!
- Peşimden gelin!
Bunun umulmadık sonuçları olabilir.
O benim tavsiyemi takip edecek.
Tom'u izlemek zorunda değiliz.
Bizi izle.
- Onun örneğini izleyin.
- Onun örneğini takip edin.
Lütfen tavsiyemi dinle.
Seni izleyemiyorum.
Seni izlemeyeceğim.
Her hareketin kendi sonucu vardır.
Onları izlemek zorunda değilim
Tom tavsiyeme uyacak.
Tom onu izlememi işaret etti.
Sonuçlarını umursamıyorum.
Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.
Biz onun mantığına uyamadık.
Dört numara: Akışına bırakın.
aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.
aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.
Umarım bana katılmaya isteklisinizdir,
Onun planını kabul etmeliydin.
Onun mantığını anlayamadık.
Onu izlemem için bana işaret etti.
Tom onu izlememizi istiyor.
Herkes kalkıp, beni takip etsin.
Seni izlemeye hazırım.
Tom'un mantığını izleyemiyorum.
O tahta çıkacak.
İnsanlar iyi bir lideri izleyeceklerdir.
Tom onu takip etmemizi istedi.
Sadece onu izlemek zorundasın.
Tamamen takip edemiyorum.
Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.
Tom'u takip edeceğimi sana ne düşündürüyor?
iklimin etkilerini belirgin biçimde düşürebilir.
Ama en azından takip edebileceğimiz izler var.
...her yıl yüzlerce kilometre göç eder.
dünyanın ünlü bilişim eleştirmenlerini takip etmeniz yeterli
arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar
Doktorun tavsiyesine uymalısın.
- Lütfen hemşirenin emirlerine uyun.
- Lütfen hemşirenin dediklerini yapın.
Hastalığın etkileri ciddi değildi.
Annem Alice'e kendisini takip etmesi için işaret etti.
Doktorun talimatlarına uyman gerekiyor.
Tom, Mary'nin tavsiyesine uymayı reddetti.
- Tom'u izle.
- Tom'u takip et.
Onun tavsiyesini almak değerlidir.
Tom ve Mary John'u izlemeye karar verdi.
Sözleri işlere çevirmek zorundasın.
Bu sokakta üç blok aşağı gidin.
Uyku ihtiyacını gidermek yerine ihmal edenler, sonrasında ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşacaklardır.
Bu tünelden çıkmak için ışığı takip edeceğiz.
Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.
ama işitsel etkiler kadar tehlikelidirler.
Erkeksi şeylerden bahsettiğimde
O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
Yerinde olsaydım tavsiyesini dinlerdim.
Ben onun tavsiyeme uymasını önerdim.
Fırtınanın ekonomi üzerinde ciddi bir etkisi vardı.
Tom, yaptıklarının sonuçlarını yaşamak durumunda.
Papa'yı şimdi Twitter'da takip edebilirsiniz.
Tendlere yetişmekten vazgeçtim.