Examples of using "Sofern" in a sentence and their turkish translations:
Eşleri onaylamadığı sürece kararları geçersiz sayılıyor
Temiz tuttuğun sürece kitabı istediğin kadar kullanabilirsin.
Beklenmedik bir şey olmasının dışında yarın Antalya'ya gideceğim.
Yatakta para kazanamadığınız sürece, yatakta kalmayınız.
Biz ona yardım etmezsek Tom işi bitiremeyecek.
Tom canı isterse sır tutmakta iyidir.
Eğer restoran, kantin yahut kafeterya benzeri mekânlardan bahsediyorsak, ''feedback'' kelimesi pek uygun olmayabilir.
Bütün bildiğim, o İtalya'da doğdu.
Pastayı henüz denemediysen, denemelisin. Gerçekten lezzetli.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
Sen bize yardım etmedikçe biz sana yardım edemeyiz.