Translation of "Unerwartetes" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Unerwartetes" in a sentence and their turkish translations:

Plötzlich geschah etwas Unerwartetes.

- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.

Es geschah etwas Unerwartetes.

Beklenmedik bir şey oldu.

Es geschah nichts Unerwartetes.

Beklenmeyen bir şey olmadı.

Was für ein unerwartetes Vergnügen!

Ne beklenmeyen bir zevk!

Und dann geschah etwas Unerwartetes.

- Ve sonra umulmayan bir şey oldu.
- Ve sonra umulmayan bir şey cereyan etti.

Ich werde morgen nach Antalya fahren, sofern nicht etwas Unerwartetes eintrifft.

Beklenmedik bir şey olmasının dışında yarın Antalya'ya gideceğim.

Ich kann mich morgen nicht mit dir treffen, weil etwas Unerwartetes dazwischengekommen ist.

Beklenmedik bir şey gündeme geldiği için yarın seni karşılayamayacağım.

Eine Versicherung erinnert uns daran, dass die Welt, in der wir leben, nicht vollständig sicher ist; wir könnten krank werden, in Gefahren geraten oder auf Unerwartetes stoßen.

Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.