Examples of using "Praxis" in a sentence and their turkish translations:
Uygulamada bu nasıl oluyor peki?
Benim bir farkındalık meditasyonu uygulamam var.
Senin teori ile pratiği birleştirmen gerekiyor..
- Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
- Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.
İslamiyet'te böyle bir uygulama yoktur
Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte var.
Bunu nasıl uygulamaya koyabiliriz?
Teori ve pratik el ele gitmeli.
O, fikirlerini uygulamaya koydu.
Zamenhof teorisini uygulamaya koydu.
Onu pratiğe koymayı zor buldum.
Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
Fikrini uygulamaya koyabileceğini düşünüyor musun?
O dönemlerde asgari ücret diye bir uygulama yok
İtalya'nın uygulaması yanlış ki zaten bu durumdalar
Benim biraz daha pratik yapmam gerekir.
Teoride her şey çok güzel ama pratikte işe yarayacak mı?
Avrupa Birliği'nin teorik olarak aynı haklara sahip 23 resmi dili var ama uygulamada yalnızca üç dil işliyor: İngilizce, Fransızca ve Almanca.