Examples of using "Leider" in a sentence and their turkish translations:
- Tüh!
- Tüh be!
yine insan malesef
Ne yazık ki yağmur yağdı.
Ne yazık ki, mağaza kapalıydı.
fakat yaşamsal olarak malesef değil
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Maalesef, Nancy haklıydı.
Maalesef olmaz.
Maalesef, rapor doğru.
Maalesef, bu doğru.
Ne yazık ki, hiç kimse bize söylemedi.
Ne yazık ki biraz geciktim.
Ama yolun karşı tarafında.
şimdiki çocuklar malesef daha şanssız
biz ise malesef bir film yapmıyoruz
herhangi bir bilgiye sahip değiliz malesef
Korkarım ki öyle değil.
Ne yazık ki telefon bozuk.
Ne yazık ki o yurt dışında yaşıyor.
Maalesef hiçbir şeyimiz kalmadı.
Ne yazık ki, o gelmedi.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgün olmalıyım.
Ne yazık ki, o gerçek.
Ne yazık ki, bu yapılmadı.
Ne yazık ki, o olmadı.
Ne yazık ki bir sorun var.
Ne yazık ki bu bir seçenek değil.
Ne yazık ki bu mümkün değildir.
Affedersiniz, duymadım.
Ne yazık ki neredeyse hiç Almanca konuşamıyorum.
Maalesef hayat bu!
Çokça böyledir, ne yazık ki.
Ne yazık ki, Tom yalnız değildi.
Ne yazık ki, Tom orada değildi.
Genel olarak düşündüğümüzde ise böyle bir şey maalesef ama maalesef yok
Maalesef, durum böyle değil.
Ne yazık ki o gelmeyi reddetti.
Ne yazık ki bugün vaktim yok.
Üzgünüm, bu tablo satılık değil.
Ne yazık ki dünya idiot dolu.
Üzgünüm, benim hiç param yok.
Bu plana itiraz etmeliyim.
Korkarım seçeneğimiz yok.
Ne yazık ki bu çorba ılık değil.
Maalesef bu cümle tamamen anlaşılmaz.
Ne yazık ki cevap basit değil.
Ne yazık ki, prensler yakışıklı olma eğiliminde değildirler.
Maalesef haklıydım.
Ne yazık ki, onu yanınızda getiremezsiniz.
Ne yazık ki, her zaman çok fazla veriyorum.
Ne yazık ki önceden benim kamerayı şarj etmeyi unuttum.
Günümüzde dahi hala görememekteler maalesef
Hepsine burada yer veremiyoruz maalesef
Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor maalesef
Korkarım ki daha kötü haberler de var.
Ne yazık ki, biz onun eserlerinin geri kalanına aşina değiliz.
Ne yazık ki, etrafta kimse yoktu.
Maalesef davetinizi kabul edemem.
Ne yazık ki, bütün eğlenceyi kaçırdım.
- Korkarım o suçunu asla itiraf etmeyecek.
- Maalesef suçunu asla kabul etmeyecek.
Ne yazık ki, hiç kimse bu sorunla ilgilenmiyor.
Ayrılmanızı istemek zorunda kalacağım.
Ne yazık ki doğru.
Ne yazık ki bu kitabı bulmak zor.
Korkarım bu ifadeye aşina değilim.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
Maalasef her sabah erken kalkmak zorundayım.
Maalesef olmaz biliyorum.
Ne yazık ki başka planlarım var.
Duydukların maalesef doğru.
bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef
hiçbir şeyi ama neredeyse hiçbir şeyi kayıt etmemişiz malesef
Onun geçmişiyle maalesef büyük problemlerim var.
Ne yazık ki, Şehrimizde hiç yakitori yok.
Ne yazık ki, benim doğum günüm bir yılda sadece bir kez.
Ne yazık ki, şüphem için kanıtım yok.
Üzgünüm yapamam. Yoga uygulamam var.
Maalesef hatalı olan sendin.
Maalesef bu güzel kelimeler benim değil.
Esperanto herkese aittir. Ne yazık ki bunu herkes bilmiyor.
Ne yazık ki babam artık gruba üye değil.
Ne yazık ki bütün şey parçalara ayrıldı.
Ne yazık ki, şu anda çok meşgulüm.
Ne yazık ki, ben çok iyi bir dansçı değilim.
Maalesef bunun için destek bulmak çok zordu.
Meşgulüm, dolayısıyla yardımcı olamam.
Ne yazık ki ormanlar bu alanı sağlamak için yok ediliyor
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
Ama bu dediğiniz şeylerle maalesef alakası
Ve bu iki dahinin ortak yaptığı çalışma malesef yok
- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.
- Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
Paket bana halen ulaşmadı.
Ne yazık ki kaleyi görme şansım yoktu.