Translation of "Nancy" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Nancy" in a sentence and their turkish translations:

- Nancy ist aus London.
- Nancy kommt aus London.

Nancy Londralıdır.

Nancy mag Musik.

Nancy müzikten hoşlanır.

Nancy lächelte glücklich.

Nancy mutlu şekilde gülümsedi.

Er hasst Nancy.

- O Nancy'den nefret ediyor.
- Nancy'den nefret ediyor.

Nancy lächelt selten.

Nancy nadiren gülümser.

Nancy kommt aus London.

Nancy Londralıdır.

Nancy hat ein Klavier.

Nancy'nin bir piyanosu var.

Nancy kommt immer pünktlich.

Nancy asla zamanında varmaktan geri kalmaz.

Hallo, ich bin Nancy.

Merhaba, ben Nancy.

Leider hatte Nancy recht.

Maalesef, Nancy haklıydı.

Nancy sieht müde aus.

Nancy yorgun gözüküyor.

Nancy hat fleißig gelernt.

Nancy çok çalıştı.

Nancy spielt kein Tennis.

Nancy tenis oynamaz.

Hallo. Ich bin Nancy.

Merhaba. Ben Nancy.

Nancy ist eine fähige Krankenschwester.

Nancy yetenekli bir hemşiredir.

Nancy kann nichts selbst entscheiden.

Nancy kendisi için hiçbir şeye karar veremez.

Möchte Nancy einen Hund haben?

Nancy, bir köpeğe sahip olmak istiyor mu?

Nancy hat Angst vor Hunden.

Nancy köpeklerden korkar.

Nancy schaut so müde aus.

Nancy çok yorgun görünüyor.

Nancy sieht sehr müde aus.

Nancy çok yorgun görünüyor.

Wo hast du Nancy gesehen?

Nancy'yi nerede gördün?

Nancy scheint müde zu sein.

Nancy yorgun görünüyor.

Nancy, wie war dein Wochenende?

Geçen hafta sonu nasıldı, Nancy ?

Nancy steigt aus dem Zug aus.

Nancy trenden iniyor.

Nancy will ein Paar rote Schuhe.

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.

Nancy sieht wie meine Schwester aus.

Nancy kız kardeşime benziyor.

Ich weiß, dass Nancy Musik mag.

Nancy'nin müziği sevdiğini biliyorum.

Nancy ist sehr süß, nicht wahr?

Nancy çok sevimli, değil mi?

Muss Nancy jetzt ihre Hausübungen machen?

Nancy şimdi ödevini yapmak zorunda mı?

Nancy konnte den Schreibtisch nicht allein versetzen.

Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.

Nancy kann dieses Buch nicht gelesen haben.

Nancy, bu kitabı okumuş olamaz.

Nancy muss unbedingt an dem Treffen teilnehmen.

Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.

Nancy, hier ist ein Brief für dich.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Wie ich höre ist Nancy sehr hübsch.

Nancy'nin çok güzel olduğunu duydum.

Nancy ist nicht so blöd, Jack zu heiraten.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy ist das größte Mädchen in ihrer Klasse.

Nancy sınıfında en uzun boylu kız.

Das Mädchen, mit dem er spricht, ist Nancy.

Onun konuştuğu kız Nancy'dir.

Das Mädchen, das dort drüben sitzt, ist Nancy.

Orada oturan kız Nancy'dir.

Nancy stützte ihre Ellbogen auf ihren Knien auf.

Nancy dirseklerini dizlerinin üstüne koydu.

Nancy und Jane waren beide nicht in der Schule.

Hem Nancy hem de Jane okulda yoktu.

Nancy grüßte mich über die Straße mit einem Nicken.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

Nancy ist glücklich, weil sie einen großen Bekanntenkreis hat.

Nancy çok arkadaşı olduğu için mutludur.

Das Problem ist, dass Nancy nicht an den Clubversammlungen teilnimmt.

Sorun Nancy'nin kulüp toplantılarına gitmemesidir.

Nancy ist ein Mädchen, mit dem ich nur schwer klar komme.

Nancy benim ilgilenmem için sert bir kız.

Nancy und Jane mussten um 5:30 Uhr nach Hause gehen.

Nancy ve Jane beş buçukta eve gitmek zorunda kaldı.

Wie kann ich es schaffen, ein Date mit Nancy zu bekommen?

Nancy ile bir randevu almada nasıl başarılı olabilirim?

Nancy verstand sich mit meiner Schwester über fünf Jahre lang gut.

Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.