Examples of using "Hängen" in a sentence and their turkish translations:
Dükkânda birçok resim asılıdır.
Birçok tablolar sanat müzelerine asıldı.
Sadece takılıyoruz.
Bira satışları havanın merhametindedir.
Uçurtma ağaçta sıkıştı.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
Dükkânda birçok resim asılıdır.
- Bulutlar gökyüzünde durur.
- Bulutlar gökyüzünde duruyor.
Lütfen paltonuzu asın.
Tom utançla başını eğdi.
Patentlerin hepsini çerçeveletip evin duvarlarına astık.
Geceleyin havada asılı ağır bir koku var.
Mazeretlerinden bıktım.
Onların hepsinden bıktım.
Fiyatlar arz ve talebe bağlıdır.
Ben senin bitmeyen yakınmalarından bıktım.
Müslümanlar Muhammed peygamberin öğretisine bağlıdır.
İnsanların görüşleri zamanlarının ruhuna bağlıdır.
Başkası için riske girmek istemiyorum.
Beni böyle asıp bırakamazsın!
Onun, resmi duvara asmasına yardım ettim.
Tom Mary'nin giysileri çamaşır ipine asmasına yardım etti.
Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı.
Tom'un Mary'ye ait duvarında asılı birkaç fotoğrafı vardı.
- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.
Bir şeye gözlerinin takılı kalması, sana ruhunun neyi aradığını gösterir.
Tom'un duvarında asılı av sahnesini tasvir eden bir resmi var.
Yoksa bu parçacıkların etrafınızda kalacağı kapalı bir alanda mısınız?
Peki nasıl oldu da Boston'a geldin?
- Duvarımda büyükannemin bir resmi asılı.
- Duvarımda anneannemin bir fotoğrafı asılıdır.
Bazen zordur yaşamak. Nefes almak bile güç gelir insana. Bir kuşun kanadına takılıp gitmek istersin uzaklara. Bazen güzel bir söz tutar seni ayakta. Bir sırdaşının sıcak gülümsemesi bağlar insanı hayata, birde iki kelime kalır dudaklarında. İyi ki varsın.