Examples of using "Geschöpf" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir yaratık uzayda yaşayamaz.
Mary, Tom'un şimdiye kadar gördüğü en büyüleyici yaratıktı.
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurtlamaz, pulluğu çekmek için çok zayıf, tavşanları yakalamak için yeterince hızlı koşamaz.