Examples of using "Richtung" in a sentence and their turkish translations:
- Kuzeye doğru.
- Kuzeye yönel.
Bu tarafta, kayalıklara doğru mu?
Ne taraftan?
Bu tarafa doğru ilerlemeliyiz.
Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?
ve yön tayini yapıyor
Doğu hangi tarafta?
Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi
yani sadece kuzeye, yani sola ya da güneye, yani sağa gidebiliriz.
Yanlış yolda gidiyorsunuz.
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
Eve gitmeliyiz.
Ne tarafa gidiyorsunuz?
yönde ve bulunduğu yerde değiş tokuşu beraberinde getirir.
O, hangi yönü seçecek?
Gittiğin yol hangisi?
Tom kapıya doğru yürüdü.
olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.
eğer doğuya, yani ters yöne gitseydik başladığımız yere dönmüş olurduk.
- Yüzünü bu tarafa çevir.
- Yüzünü bu yana dön.
Doğru yönde gitmiyorsun.
Kesinlikle bir hava akımı var.
Bu tarafta, kayalıklara doğru mu?
O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?
Enkaz şu tarafta.
Otobüs kuzeye gidiyordu.
Hangi yol Central Park'tır?
- O hangi yöne gitti?
- Hangi yöne gitti?
O, görmezlikten geliyor.
Yangın istikametinde koşturduk.
Tom'un odası ne tarafta?
Tom bu yola yöneldi.
Doğru yönde mi gidiyorum?
Plaj ne tarafta?
Hangi yöne gitti?
Hastane nerede?
Kyoto'ya gitmek için Tokyo'dan ayrıldı.
Yanlış yöne doğru gidiyorsun.
Tom görmezden geliyor.
Onlar hangi yönde gidiyorlardı?
Biz doğru yönde gidiyoruz.
Onun gittiği yönden onun şehre doğru gittiğini söyleyecektim.
Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında
Pekâlâ, enkaza doğru mu gitmek istiyorsunuz?
Tamam, o yöne doğru gitmeye devam edeceğiz.
böyle göbeğine doğru biraz tombul
O kasabaya gidiyor gibi görünmüyor.
Tayfun batı yönünde hareket etti.
O, Kanada'ya gitmek üzere.
Kuzey güneyden zıt yöndedir.
Onlar doğru yönde gitmiyor.
Basınç bu tarafa doğru gidiyor.
Bunu kullanabilirsem beni yola kadar indirecektir.
Kaskı çıkaralım. Harekete geçeceğim. Bu taraftan.
Enkaz planına mı bağlı kalacağız,
Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor
Demek batının bu tarafta, kayalıklara doğru olduğunu düşünüyorsunuz?
fakat daha önceki görevlendirmeler o tarafa doğru yönlendirildi
fakat Sibirya'ya doğru ilerliyor artık
Bu doğru yönde atılmış bir adım.
Ülke doğru yönde ilerliyor.
Ordu yanlış yönde ilerliyordu.
Şehir içi otobüsler nereden kalkar?
Kuzeyden gelen soğuk bir rüzgar var.
Tom kiliseye doğru caddede yürüdü.
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı.
Badstraße'ye gitmekte olan otobüse binin ve Seestraße'de inin.
- Gidişattan memnun değilim.
- Bu işin gidişatı hoşuma gitmiyor.
Bu yönden binaya erişim yok.
İneceğimiz vadi orada! Vay canına, bir hava akımına kapıldık!
Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.
Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.
Medeniyeti bulmak için doğuya doğru gidiyoruz.
İkisini tek bir yöne iten faktörler vardı
Oyuncu raketi topa salladı.
Suriye rejim değişikliğinden sonra hangi yönde gelişecek?
Tom oturma odasını işaret etti.
Tom gitarını aldı ve kapıya doğru gitti.
Tom ceketini yakaladı ve kapıya yöneldi.
Rüzgarın ne yönden estiğini her zaman söyleyebilirdi.
Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum
Uzun mesafeler yürümem gerekecek, bu tarafa doğru.
Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.
Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.
Ne yapacağız? O yöndeki enkazın izinden mi gideceğiz?
ana akım medyada yönlendirme var diyerek istifa etmişti
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu
yani manyetik kutbu hissederek yön tayinlerini buna göre yapıyorlar