Examples of using "Frischen" in a sentence and their turkish translations:
Taze portakal suyu mu yoksa dondurulmuş portakal suyu mu aldın?
Pazardan taze balık satın alabildim.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
Günü açık havada geçirdik.
Ben temiz havayı severim.