Examples of using "Feuchtigkeit" in a sentence and their turkish translations:
Ben neme katlanamam.
Nem ve güneş ışığından korunmalıdır.
bu da nemin atmosferde hareket etmesini sağlar.
metrelerce seyahat edebilmesi gerekir
Çözünmekte olan sonbahar yaprakları gündüzleri biraz nem ve sıcak sağlıyor.
Tüyleri nemi çekiyor
Virüsün etrafında koruyucu bir nem tabakası vardır.
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.