Examples of using "Borgen" in a sentence and their turkish translations:
Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Bana biraz ödünç para verir misin?
Ödünç alabileceğim bir el fenerin var mı?
Senin kulaklığını ödünç alabilir miyim?
İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.
Arkadaşlarından borç para almamanı tavsiye ederim.
Ne borçlu ne de ödünç veren ol!
Biraz para ödünç alıp alamayacağını Tom'a sormadın mı?
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
O, kız arkadaşının annesinin şemsiyesini ödünç almasını istedi.
Senin kulaklıklarını ödünç alabilir miyim?
- Ben senin kalemini ödünç alabilir?
- Dolma kalemini ödünç alabilir miyim?
Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.
Ödünç alabileceğim bir el fenerin var mı?