Translation of "Brauchst" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Brauchst" in a sentence and their turkish translations:

- Brauchst du ein Auto?
- Brauchst du einen Wagen?

Bir arabaya ihtiyacın var mı?

- Du brauchst ein Hobby.
- Du brauchst ein Steckenpferd.

Bir hobiye ihtiyacınız var.

- Wofür brauchst du das?
- Wozu brauchst du das?

Bunu ne için istiyorsun?

Brauchst du etwas?

Birinin bir şeye ihtiyacı var mı?

Du brauchst das.

Buna ihtiyacın var.

Brauchst du Hilfe?

Yardıma ihtiyacın var mı?

Du brauchst Hilfe.

Yardıma ihtiyacın var.

Brauchst du Schlüssel?

Anahtar sana lazım mı?

Du brauchst Zeit.

Zamana ihtiyacın var.

Was brauchst du?

Neye ihtiyacın var?

- Brauchst du dieses Buch?
- Brauchst du das Buch hier?

Bu kitaba ihtiyacın var mı?

- Wie viel Essen brauchst du?
- Wie viele Lebensmittel brauchst du?

Ne kadar yiyeceğe ihtiyacınız var?

Wozu brauchst du das?

Niçin ona ihtiyacınız var?

Warum brauchst du Tatoeba?

Neden Tatoeba'ya ihtiyaç duyuyorsun?

Brauchst du unsere Hilfe?

Yardımımıza ihtiyacın var mı?

Du brauchst nur hinzugehen.

Yapmanız gereken tek şey, oraya gitmek.

Wie viel brauchst du?

- Ne kadar ihtiyacın var?
- Kaç taneye ihtiyacın var?

Wo brauchst du mich?

Beni nerede istiyorsun?

Das brauchst du nicht.

Ona ihtiyacın yok.

Du brauchst nicht hereinzukommen.

İçeri girmene gerek yok.

Brauchst du mich, Tom?

Bana ihtiyacın var mı, Tom?

Wofür brauchst du mich?

Beni ne için istiyorsun?

Wofür brauchst du Tom?

Ne için Tom'u istiyorsun?

Brauchst du die Schlüssel?

Anahtarlara ihtiyacın var mı?

Du brauchst keine Liste.

Bir listeye ihtiyacın yok.

Brauchst du mehr Geld?

Daha fazla paraya ihtiyacın var mı?

Brauchst du eine Reibe?

Bir rendeye ihtiyacın var mı?

Brauchst du einen Schaber?

- Rendeye ihtiyacın var mı?
- Rende lazım mı?

Du brauchst eine Luftveränderung.

Hava değişikliğine ihtiyacınız var.

Brauchst du keine Hilfe?

Yardıma ihtiyacınız yok mu?

Du brauchst es nicht.

Buna ihtiyacın yok.

Du brauchst meine Hilfe.

Yardımıma ihtiyacın var.

Du brauchst einen Plan.

Bir plana ihtiyacın var.

Du brauchst eine Atempause.

- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.

Du brauchst einen Freund.

Bir arkadaşa ihtiyacın var.

Du brauchst einen Spielhebel.

Bir oyun koluna ihtiyacın var.

Du brauchst einen Anwalt.

- Sana bir avukat lazım.
- Bir avukata ihtiyacın var.

Brauchst du eine Bleibe?

- Kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
- Kalacak bir yere mi ihtiyacınız var?

Brauchst du viel Geld?

Çok paraya ihtiyacın var mı?

Brauchst du das Buch?

Kitaba ihtiyacın var mı?

Brauchst du dieses Buch?

Bu kitaba ihtiyacın var mı?

Wann brauchst du das?

Sana ne zamana kadar lazım?

Du brauchst viel Wasser.

Bol suya ihtiyacın var.

Brauchst du einen Krankenwagen?

Ambulansa ihtiyacın var mı?

- Wofür brauchst du dieses Geld?
- Wofür brauchst du das Geld denn?

Ne için paraya ihtiyacınız var?

- Kauf, was auch immer du brauchst.
- Kauf, was immer du brauchst.

Her neye ihtiyacın varsa al.

- Du brauchst heute nicht arbeiten.
- Du brauchst heute nicht zu arbeiten.

Bugün çalışmak zorunda değilsin.

Du brauchst wohl einen Arzt!

Senin iyi bir doktora ihtiyacın var.

Brauchst du wirklich ein Auto?

Gerçekten bir arabaya ihtiyacın var mı?

Du brauchst wirklich eine Frau.

Senin gerçekten bir kadına ihtiyacın var.

Warum brauchst du diesen Zahnstocher?

Neden bu kürdana ihtiyacın var?

Du brauchst meine Erlaubnis nicht.

İznime ihtiyacın yok.

Was brauchst du sonst noch?

Onların başka neye ihtiyaçları var?

Brauchst du sonst noch etwas?

Başka bir şeye ihtiyacın var mı?

Brauchst du dabei etwas Hilfe?

Orada biraz yardıma ihtiyacın var mı?

Brauchst du noch einen Moment?

Bir saniyeye ihtiyacın var mı?

Wenn du was brauchst, schrei.

Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara.

Du brauchst mich nicht anzurufen.

Bana telefon etmenize gerek yok.

Warum brauchst du das denn?

Buna neden ihtiyacın var ki?

Ruf, wenn du etwas brauchst!

Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver.

Wofür brauchst du dieses Geld?

Bu paraya ne için ihtiyacın var?

Ich weiß, was du brauchst.

Neye ihtiyacın olduğunu biliyorum.

Brauchst du meine Hilfe noch?

Benim yardımıma hâlâ ihtiyacın var mı?

Du brauchst nur etwas Geduld.

Bütün ihtiyacınız biraz sabır.

Du brauchst nur zu fragen.

Sadece sorman gerekiyor.

Vergiss nicht, was du brauchst.

Neye ihtiyacın olduğunu unutma.

Ab wann brauchst du es?

Ona ne zaman ihtiyacın olacak?

Brauchst du Hilfe beim Schminken?

Makyajınızla ilgili yardıma ihtiyacınız var mı?

- Du brauchst nicht aufzustehen.
- Ihr braucht nicht aufzustehen.
- Du brauchst nicht extra aufzustehen.

Ayağa kalkmana gerek yok.

- Was brauchst du sonst noch?
- Was brauchst du noch?
- Was brauchen Sie noch?

Başka neye ihtiyacın var?

- Lasse es mich wissen, wenn du etwas brauchst.
- Sag Bescheid, wenn du etwas brauchst!

Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.

- Du brauchst vor mir nichts zu verbergen.
- Du brauchst nichts vor mir zu verbergen.

Benden bir şey saklamak zorunda değilsin.

Du brauchst deine Schuhe nicht auszuziehen.

Ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekmiyor.

Ich glaube du brauchst mehr Ruhe.

Sanırım daha fazla dinlenmelisin.

Das brauchst du nicht zu tun.

Bunu yapmak zorunda değilsin.

- Brauchst du Geld?
- Brauchen Sie Geld?

- Paraya ihtiyacın var mı?
- Paraya ihtiyacınız var mı?

Wofür brauchst du das Geld denn?

Öyleyse, neden paraya ihtiyacın var?

Ruf mich, wenn du Hilfe brauchst!

Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.

Du brauchst nicht dorthin zu gehen.

Oraya gitmene gerek yok.

Wozu brauchst du denn vier Autos?

Ne için dört arabaya ihtiyacın var?

Ich weiß genau, was du brauchst.

Sana ne lâzım ben çok iyi biliyorum.

- Brauchst du das?
- Willst du das?

Onu istiyor musun?

Du brauchst keine Angst zu haben.

Korkmaya gerek yok.

Brauchst du noch eine zusätzliche Decke?

Fazladan bir battaniyeye ihtiyacın var mı?

Brauchst du Brot, Wurst und Käse?

Ekmek, sosis ve peynire ihtiyacın var mı?

Ich glaube, du brauchst etwas Schlaf.

Sanırım biraz dinlenmeye ihtiyacın var.

Wenn du Hilfe brauchst, sag’s einfach!

Yardıma ihtiyacın olursa, sadece iste.