Examples of using "Beleidigungen" in a sentence and their turkish translations:
Onun sürekli hakaretleri onun öfkesini uyandırdı.
Onun hakaretlerine daha fazla dayanamam.
Ben bu hakaretlere dayanamam.
Kimseden böyle hakaretler duymayacağım.
Söylediği her şey iftira.
Bu yorumlar geldikten sonra bazı çok ağır hakaretler ve küfürler vardı
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.