Examples of using "Anständigen" in a sentence and their turkish translations:
Kendinize uygun bir takım elbise alın.
Hiçbir terbiyeli insan o yere gitmez.
Sanırım kızıma uygun bir bilgisayar almamın zamanıdır.
Oraya uygun elbiselerle gitsen iyi olur.
Sanırım makul bir araba almamın zamanıdır.