Examples of using "Kaufe" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey satın almıyorum.
- Bunu alacağım.
- Bunu satın alacağım.
Ben çiçekler alıyorum.
Tam sürümü satın alın.
Onu alacağım.
- Bize bir şey alma.
- Bize hiçbir şey satın alma.
- Bize hiçbir şey satın almayın.
Ona bir şey alma.
Ekmek satın alıyorum.
Kıyafet almayı severim.
Onları satın almıyorum.
Onlar için satın almıyorum.
Lütfen onu satın alma.
Hiç şeker satın almıyorum.
İki karton yumurta satın al.
Sadece organik ürünler alırım.
Bazen dondurulmuş sebze alırım.
Bir yavru köpek satın alıyorum.
Bulaşık makinesi alıyorum.
Kız arkadaşım için alışveriş yapıyorum.
Yeni bir araba alıyorum.
Her gün gazete alırım.
Ben et ve sebze satın alıyorum.
Ben sadece yumuşak tuvalet kağıdı alırım.
Burası benim genellikle ayakkabı satın aldığım yer.
Sana yenisini alacağım.
Ben çok şekerleme almam.
- Ben hep burada alışveriş yapıyorum.
- Ben hep buradan alışveriş yaparım.
Kitap satın almaktan gerçekten hoşlanırım.
Ben genellikle kullanılmış eşya satın almam.
Oğlum için bir saat alacağım.
Markette alışveriş yapıyorum.
Neredeyse her gün süt alırım.
Hırdavatçıda bir merdiven satın alıyorum.
- Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.
- Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.
Bir kitap al ve onu oku.
Ben sadece süper yumuşak tuvalet kağıdı satın alırım.
Erkek arkadaşım için alışveriş yapıyorum.
Meyve ve çikolata satın alıyorum.
Genellikle internetten bir şey satın almam.
Bir kutu kibrit alacağım.
Bir paket sigara alacağım.
O kumaştan 6 metre al.
Ben o mağazada alışveriş yapmayı seviyorum.
Asla bunlardan başka bir tane almayacağım.
Şarap ve elma suyu satın alacağım.
Bana birkaç havuç satın alın.
Yakında kendime yeni bir araba alıyorum.
Sana istediğin bir şeyi alacağım.
Bir şey almıyorum ya da satmıyorum!
Sık sık Tom & Mary'den giysi satın alırım.
Ben genellikle bu süpermarkette alışveriş yaparım.
Ben genellikle kıyafetlerimi büyük mağazadan satın alırım.
Kız kardeşime yeni bir şapka alıyorum.
Oradaki o dükkanda saatimi satın alıyorum.
Hediye almak istediğim zaman hediye alacağım,
Ben biletleri alırken valizime göz kulak ol.
Ben iki tane kitap satın almıyorum, sadece bir.
Eğer istiyorsan sana yeni bir araba bile alırım.
İki tane alırsam fiyatı indirir misin?
Yarın o kitabı almayı unutmamalıyım.
Çiçekleri satın aldım çünkü bu akşam büyükannemi ziyaret edeceğim.
O şapkayı istiyorsan, onu senin için alırım.
Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.
Lisa, ben tren biletlerimizi alırken, benim valize göz kulak ol.
Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.
Gümüşümü mülkiyetinde bir madeni olan bir adamdan alırım.
Önce bankaya gideceğim ve sonra bilet alacağım.
Onu benim için satın al, lütfen.
Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.
Tom her üç yılda genellikle yeni bir araba aldığını söylüyor.
birine otomatikman hediye alacağım demek değil, tamam mı?
Sanırım Park caddesindeki satılık olan şu evi satın alabilirim.
Sanırım yeni bir ev almamın zamanıdır.
Kullanmayacağımı bildiğim şeyleri alıyorum.
Satın almadan önce arabayı test sürüşü için alabilir miyim?
Sanırım kızıma uygun bir bilgisayar almamın zamanıdır.
Sanırım yeni bir kamera almamın zamanıdır.
Sanırım yeni bir araba almamın zamanıdır.
Sanırım oğluma bir araba almamın zamanıdır.
Ayakkabıyı nasıl buldun? Güzel, değil mi? Galiba satın alacağım. Sen ne düşünüyorsun?
Sanırım uygun bir kamera almamın zamanıdır.
Sanırım makul bir araba almamın zamanıdır.
Oda arkadaşım yirmi yaşında ve ben bir hafta öncesine kadar bir klitorisin ne olduğunu bilmiyordum. O, onun bilgi eksikliğinin onun bir gey olmasından dolayı aşikar olduğunu düşünüyor, fakat bana sökmez. Sanırım bu burada halk eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu göstermeye yeter.