Examples of using "Zones" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
Çoğu kişi kentsel alanlarda yaşar.
Kuzey Amerika'daki sanayi bölgesinde,
yaşıyorum.
Şehirlerin nüfus yoğunluğu kırsal kesimlerden daha fazla.
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.
Teras çiftçiliği Çin'in dağlık bölgelerinde yaygın olarak uygulanmaktadır.
Yörüngede birden çok yer çekimi ve etki alanına maruz kalmıştır üstelik
Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır.
Şimdi bile, soğuk savaştan yıllar sonra, Almanlar ve Ruslar arasında özellikle Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen bölgelerde, hala çok öfke var.