Translation of "Tombera" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Tombera" in a sentence and their turkish translations:

L'année prochaine, mon anniversaire tombera un dimanche.

Gelecek yıl doğum günüm bir pazar'a rastlayacak.

L'année prochaine mon anniversaire tombera un dimanche.

- Önümüzdeki sene doğum günüm Pazara denk gelecek.
- Gelecek yıl doğum günüm pazar gününe rastlayacak.

On ne peut prédire quand on tombera malade.

Ne zaman hastalanacağımızı söylemek imkansız.

Un homme sans racine tombera dans l'oubli, faute d'engagement.

Köklendirilmemiş insan hatırlanmaz çünkü kendini bir şeylere adamamış.

Non, le ciel ne nous tombera pas sur la tête.

Hayır, gökyüzü başımıza düşmez.

Et le venin s'écoulera des crocs et tombera dans le pot.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.

La bonne vie que nous désirons ne tombera pas du ciel.

Hak ettiğimiz iyi hayat gökten yağmayacak.

S'il continue de boire trop, il tombera malade tôt ou tard.

O çok fazla içmeye devam ederse, o er ya da geç hasta olacak.

Et le venin s'écoulera des crocs et tombera dans le pot. Allez.

ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.