Examples of using "Surmonter" in a sentence and their turkish translations:
Zorlukların üstesinden gelmek zorundasın.
Onlar korkularını fethedebilirler.
Aşağılık kompleksimin üstesinden gelmek istiyorum.
Artık üstesinden gelmek de istemiyorum.
Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
Üzüntüsünü yenmesi için ona yardım etti.
Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
Karanlık korkunuzu yenmelisiniz.
- Zorluklar yıldırıcı ama biz bunları aşabiliriz.
- Zorluklar yıldırıcı ama biz bunların üstesinden gelebiliriz.
Bu macerayı tamamlamak için bir sürü mücadele yaşamalıyız.
Yüksek yen değerinin nasıl üstesinden gelineceği büyük bir sorundur.
bu yalnızlık biçiminin üstesinden gelmesi için ilk adım atılmış oluyor.
- Kocasının ölümünü hazmedemedi.
- Kocasının ölümünün üstesinden gelemedi.
- Kocasının ölümünü atlatamadı.
Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var
Sonunda soğuk algınlığımı atlattım.
Tasarımı, bir saldırganı son kaleye ulaşması için, üst üste sağlam
Bu inanılmaz zorluğu aşmıştı. Ve ben de hayatımda yaşadığım zorlukları aştığımı hissettim.
Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.
İyi bir espri anlayışı zor dönemlerle başa çıkmana yardımcı olacaktır.