Examples of using "Remède" in a sentence and their turkish translations:
Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.
Bir çare buldun mu?
Ortada sihirli bir değnek yok,
İlacın hiçbir etkisi yoktu.
Yemeklerden sonra bu ilacı al.
Deneyelim ve bir çare bulalım.
Onun hastalığının bir çaresi yoktur.
Bu ilaç sizi daha iyi hissettirecek.
İlaç onun acısını azalttı.
Bu ilacın zararlı yan etkileri yok.
Diğer ilacı denedin mi?
O, ona ilacı almasını tavsiye etti.
- Mucize çözüm yoktur.
- Mucize tedavi yoktur.
Her şeye bir çare vardır.
Bu, suç için etkili bir çözümdür.
Her şey için bir çare var.
Bu ilacı alırsan, kendini daha iyi hissedersin.
Bu ilacı alırsan, daha iyi hissedersin.
İlk şarkının adı "Iyeza" anlamı "ilaç".
Yalnızlık için en iyi tedavi nedir?
Hangi ilacı tavsiye edersiniz?
Bu ilacı alırsanız, çok daha iyi hissedeceksiniz.
Seni rahatsız eden şey için tedaviyi biliyorum.
gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.
Kelliğin tedavisi yoktur.
- Ölüme çare yok.
- Ölümün ilacı yok.
- Soğuk algınlığımı bu ilaçla tedavi ettim.
- Nezlemi bu ilaçla tedavi ettim.
Hastalık için tedavi yok.
Bu ilacı almalı mıyım?
Onun ilacı yok.
- Aşk acısının ilacı yoktur.
- Kara sevdanın çaresi yoktur.
Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız.
Tedavi yok.
İyi olmak istiyorsan bu ilacı alsan iyi olur.
Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
Zamanın öfkenin ilacı olduğu gerçekten söylenilmektedir.
Ballı sıcak limon soğuk algınlığı için iyi bir ilaçtır.
düşüp dizi kanadığında beraber ona çare bulmaya çalışırdın
Onun ilacı yok.