Examples of using "Miracle" in a sentence and their turkish translations:
- Bu bir mucize!
- Mucize!
Ne mucize ama!
Bu bir mucizedir. Bir mucize.
Bu mucize merhemi deneyin.
O, gerçekten bir mucize idi.
Mücizeden daha az bir şey değildi.
Bu bir mucize.
- Bu bir mucize!
- Mucize!
O bir mucizeydi.
Ortada sihirli bir değnek yok,
Bu neredeyse bir mucize.
Bu bir mucize! Bağlantı çalışıyor!
Ben bir mucize eseri kurtuldum.
Bir mucizenin olmasını bekliyordum.
Bir mucizeye ihtiyacım var.
- Bizim kaçışımız bir mucizeden başka bir şey değildi.
- Bizim kaçışımız tam anlamıyla bir mucizeydi.
- Bizim kaçışımız mucizeden başka bir şey değildi.
Bu, mucizeden başka bir şey değil.
Hayatta kalabilmen bir mucize.
Sihirli bir çözüm yok.
- Mucize çözüm yoktur.
- Mucize tedavi yoktur.
Onun iyileşmesi bir mücizeydi.
Artık onu bir mucizeden başka hiçbir şey kurtaramaz.
Onların hâlâ uyanık olması şaşılacak şey.
Aşk medeniyetin mucizesidir.
- Sihirli bir değnek yok.
- Hiç gümüş mermi yok.
yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.
Onun kasırgayı atlatması bir mucize.
Bir gün, bir mucize gibi kaybolacak.
Restorasyon sihirli bir çözüm değil.
Mucize eseri pars onu öldürmemiş,
Onun iyileşmesi mucizeden başka bir şey değildi.
Umutsuz kanser hastaları için mucize tedavisini kapı kapı dolaşarak sattı.
Onun kazada ölmemiş olması bir mucize.
BAE ekonomisi, birkaç yıldır devam eden Ortadoğu mucizesi.BAE
O bir mucize olmadan oradan kaçamayacak, değil mi?
Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
her-şeye-uyan-tek-bir-çözüm olduğunu söylemiyorum;
Bir mücize olmazsa, bunu zamanında yapamayacağız.
Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.