Examples of using "Refusait" in a sentence and their turkish translations:
O dışarı çıkmazdı.
O, hiçbir uzlaşmayı kabul etmedi.
O, önerime bakmazdı.
O, tavsiyemi dinlemedi.
Ona günün belirli bir saatini vermezdi.
Tom konuşmayı reddetti.
Sami konuşmayı reddetti.
O onunla konuşmazdı.
O bize inanmazdı.
Sırrı açığa vurmazdı.
Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.
İngilizce konuşmayı reddetti.
O ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye etti fakat o onu dinlemezdi.