Examples of using "Donner" in a sentence and their turkish translations:
Kadınlara hak vermekten, özgürlüğünü vermekten,
Bana ne verebilirsin?
- Bana bir örnek verebilir misin?
- Bir örnek verebilir misiniz?
Sana küçük bir öğüt vermek istiyordum.
Onlara ne vereceksin?
Sana bir ders öğreteceğim.
Sadece bunu sana vermek istedim.
Ona bir ders öğretmen gerekiyor.
Sana bir ön izleme vereyim.
Sana bir ipucu vereyim.
Sana bunları vermek istedim.
Neden onu sana vermem gerekiyor?
Bunu sana neden vermeliyim?
Sana bunu vermek için geldim.
Bana bazı örnekler verebilir misin?
Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
Sana biraz bahşiş vereyim.
Bunu sana veremem.
Sana bir şans daha vereceğim.
size bir tavsiye vermek istiyorum.
Bunu size şöyle açıklayabilirim:
Bir mesaj da vermek istiyorum
O neşeli bir verici.
Bunu Tom'a vermek istiyorum.
Verecek bir şeyim yok.
Neden şimdi onu bana veriyorsun?
Bana saati söyler misin?
Size bir şey vermek istiyorum.
Sana bir şey vermek istiyorum.
Tavsiye vermeyi sever misin?
Bunu onlara verebilir misin?
Paul istifa etmelidir.
- Bir örnek verebilir misin?
- Bir misal verebilir misin?
Bana ne verebilirsin?
Sana biraz tavsiye vereyim.
Lütfen bana tam adres ver.
Onlar bunun için sana bir şey verebilir mi?
Ona ilk yardımda bulunabilir misiniz?
Bana daha fazla zaman vermek zorundasın.
Onu sana veremem.
Bebeğe senin adını vermek istiyorum.
Sadece bana bir dakika verir misin?
Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
- Bana Tom'un adresini verebilir misin?
- Bana Tom'un adresini verebilir misiniz?
Bana başka bir seçenek verebilir misiniz?
Bunu sana veremem.
Size biraz yararlı bilgi verebilirim.
Bana tahmini bir rakam verir misin?
Sana ikinci bir şans vereceğim.
anlam katabileceğimizi hatırlatıyor,
Size iyi bir haber vereyim,
Size birkaç örnek vermeme izin verin.
Size üç tüyo vermeme izin verin.
Neden bunca zahmete girelim?
Size bir örnek vereyim.
O yirmi olarak kabul edildi.
Sana verecek bir şeyim yok.
Güvercinleri beslemeyi seviyorum.
Ben sana bir ders vereceğim!
Bunu sana vermek istiyorum, Tom.
Sana bir şey vereceğim.
Onlar bana bir tahmin verecekler.
Çok fazla uzağa vermek istemiyoruz.
Bunu kime vereceğimi biliyorum.
Gel ve yardım et.
Onlara şunu ona vermelerini söyle.
Onlara bunları size vermesini söyleyin.
Az önce kan verdim.
- Onu Tom'a vermeliyim.
- Onu Tom'a vermem gerekiyor.
Bize bir dakika verebilir misin?
Bana bir işaret verebilir misin?
Sana bir parça tavsiye vereyim.
O kitapları bana verebilir misin?
Tom'a ne vermek istiyorsun?
Sana bir örnek vereyim.
Bunu kime vermeliyim?
Sana bir yemek tarifi vereceğim.
Sana kitabı vereceğim.
Ona onları bana vermesini söyle.
Bana ne yapacağımı söylemeyi bırak.
Sen bana bu mektubu vereceksin.
Sana verecek bir şeyim var.
Biri fakirlere sadaka vermeli.
Ona günün belirli bir saatini vermezdi.
Sana bir hediye vermek istiyorum.
Sana birkaç örnek vereceğim.
Fadıl iyi bir örnek oluşturmak istedi.
Bana ipucu verebilir misiniz?
O onlara bilgi vermeyi reddetti.
Neden bunu sana vermek zorundayım?
Bize bakış açını verebilir misin?
Bana telefon numaranı verebilir misin?
Bana biraz para versen iyi olur.