Translation of "Punir" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Punir" in a sentence and their turkish translations:

Nous devons le punir sévèrement.

Onu ağır bir biçimde cezalandırmalıyız.

Punir les mauvais et sauver les faibles.

Kötüleri cezalandır ve zayıfları koru.

Elle ne souhaitait punir que ceux qui étaient responsables.

O sadece sorumluları cezalandırmak istedi.

- Pensez-vous que les parents devraient punir leurs enfants lorsqu'ils mentent ?
- Penses-tu que les parents devraient punir leurs enfants lorsqu'ils mentent ?

Ebeveynlerin çocuklarını yalan söylediklerinde cezalandırmaları gerektiğini düşünüyor musun?

À Singapour, la flagellation est une façon de punir un criminel.

Singapur'da bir suçluyu cezalandırmanın bir yolu onu ya da onu kırbaçlamaktır.

À Singapour, une manière de punir les criminels est de les fouetter.

Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.