Translation of "Mentent" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mentent" in a sentence and their turkish translations:

- Ils mentent.
- Elles mentent.

Onlar yalan söylüyorlar.

- Elles mentent toutes.
- Ils mentent tous.

Onların hepsi yalan söylüyor.

- Ils me mentent.
- Elles me mentent.

Onlar bana yalan söylüyor.

- Je pense qu'ils mentent.
- Je pense qu'elles mentent.

Ben onların yalan söylediğini düşünüyorum.

- Ils mentent tout le temps.
- Elles mentent tout le temps.
- Ils mentent sans arrêt.

Onlar her zaman yalan söylüyor.

Ils nous mentent.

Onlar bize yalan söylüyor.

Elles me mentent.

Bana yalan söylüyorlar.

Ils ne mentent jamais.

Onlar hiç yalan söylemez.

Disons qu'ils mentent ce qu'ils obtiendront

Diyelim ki yalan söylüyorlar ne elde edecekler

Elle méprise les gens qui mentent.

O yalan söyleyen insanları hor görüyor.

D'habitude, mes enfants ne me mentent pas.

Çocuklarım genellikle bana yalan söylemez.

Eh bien, ceux qui portent fez et mentent

iyi de başına fes takıp yalan söyleyenler

Les gens comme Tom mentent tout le temps.

Tom gibi insanlar her zaman yalan söyler.

Cela veut dire qu'un dollar reçu quand ils mentent

Yani yalan söyleyerek aldıkları bir dolar,

"Mentent-ils ou non?" nous avons fait une vidéo

"Yalan mı söylüyorlar yoksa?" diye bir video çekmiştik

Certains parents ne punissent pas leurs enfants lorsqu'ils mentent.

Bazı anne babalar, çocuklarını yalan söylediklerinde cezalandırmazlar.

- Pensez-vous que les parents devraient punir leurs enfants lorsqu'ils mentent ?
- Penses-tu que les parents devraient punir leurs enfants lorsqu'ils mentent ?

Ebeveynlerin çocuklarını yalan söylediklerinde cezalandırmaları gerektiğini düşünüyor musun?

Tom et Marie prétendent qu'ils ne se mentent jamais l'un a l'autre.

Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.

Il y en a qu'ils vont contracter des prêts s'ils mentent avec de l'argent

bazıları vardır ki yalan parayla olsa kredi çeker yine söyler

Les gens mentent souvent à propos de ce qu'ils font de leur week-end pour que leurs amis ne réalisent pas combien leur vie est ennuyeuse.

İnsanlar hafta sonunda ne yaptıkları hakkında sık sık yalan söylerler. Böylece arkadaşları onların gerçekten ne kadar sıkıcı olduklarını fark etmez.