Examples of using "Prometteur" in a sentence and their turkish translations:
O umut vericiydi.
O, umut verici genç bir adamdır.
Tom umut vaat eden bir öğrenci.
Gelecek vaat eden genç bir iş adamı.
Otelin geleceği çok umut verici görünüyor.
Birlikte bir geçmişimiz var, adın çok umut verici
ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik.
hareket ettirebilecek egemen fonlara sahip devlet hazinesine yönelik güçlü mali rezervlerle