Examples of using "Paraît" in a sentence and their turkish translations:
O, üzgün görünüyor.
Tom sinirli görünüyor.
Tom sıkılmış görünüyor.
Oldukça doğal gözüküyor.
Nancy çok yorgun görünüyor.
Onun hikayesi garip görünüyor.
Teyzem genç görünüyor.
Ev boş görünüyor.
Peter çok genç görünüyor.
Bu sorun zor görünüyor.
O ev ıssız görünüyor.
O çok genç görünüyor.
Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.
O birkaç arkadaşı var gibi görünüyor.
Durum umutsuz gibi görünüyor.
Bunu yapmak eğlenceli olacak gibi görünüyor.
Ronaldo mu? O seyahat ediyor gibi görünüyor.
- Tom bugün çok meşgul görünüyor.
- Tom'un bugün işi başından aşkın gibi duruyor.
O göründüğü gibi değil.
Size sadece doğru geleni yapın.
Mutlu görünüyor.
Tom samimi görünüyor.
Hiçbir şey asla göründüğü gibi değildir.
Yaşı düşünülünce genç gözüküyor.
Olanaksız geliyor ama gerçek.
Otelin geleceği çok umut verici görünüyor.
O elbise onun üzerinde çarpıcı görünüyor.
Bu çok açıklayıcıdır.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Ben onun kurbağa yediğini duyuyorum.
İmkansız gibi görünüyor.
çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor
Bir kaza olmuş gibi görünüyor.
Öğretmenimiz yaşına göre genç görünüyor.
O bana çok garip geliyor.
Muhtemelen komik görünüyorum.
Bu arabada bir sorun var gibi görünüyor.
Tom göründüğü kadar yaşlı değil.
Tom göründüğünden daha zengindir.
O gerçekten iyi görünüyor.
Unutuyoruz. Kulağa basit geliyor.
Kız kardeşinin yanında kısa görünüyor.
Bir kadın sadece göründüğü kadar yaşlıdır.
O göründüğünden çok daha akıllıdır.
O bana ilginç görünüyor.
O göründüğü kadar masum değil.
O göründüğü kadar masum değil.
O, göründüğü kadar genç değildir.
Diğer tarafta ki çimler her zaman daha yeşil görünüyor.
Oldukça muhtemel görünmüyor.
Kocasının aksine çok genç görünüyor.
Her şey yeterince normal görünüyor.
Carol ve Will'in ayrıldığını duydum.
Tom kıskanç görünüyor.
Nancy çok yorgun görünüyor.
Biz küçükken, her şey çok büyük görünüyordu.
Tuhaf göründüğünü biliyorum ama doğru.
Şimdi bir kız arkadaşın olduğunu duyuyorum.
Gökyüzünün mavi görünmesinin nedenini biliyor musun?
O yaşlı görünüyor, ama o hâlâ yirmili yaşlarında.
Mutlu görünüyor.
Onlardan hiçbiri şaşırmış görünmüyor.
Ben istasyonun yakınında lezzetli kekler yapan yeni bir pasta dükkanın var olduğunu duydum.
Gerçeğin şarapta gizli olduğu söylenir.
Tom göründüğü kadar mutlu olmayabilir.
Tom kesinlikle seksenin üzerindeymiş gibi görünmüyor.
Tom kızgın görünüyor.
Bu kesinlikle aptalca görünüyor.
O genç görünüyor ama aslında 40 yaşın üzerinde.
Onlar projeyi bitirmek için çok güçlüklere katlandılar, duyuyorum.
ama söyleyeyim göründüğümden daha yaşlıyım.
Tom'un üşüttüğü söyleniyor.
Bu gerçek olamayacak kadar çok iyi görünüyor.
Tom çok hoş görünüyor.
Tom sinirli görünüyor.
O benim erkek kardeşimden daha büyük görünüyor.
Mary'nin çok sevimli olduğunu duydum.
O saygın bir iş adamı gibi görünüyor ama aslında Mafyanın bir üyesidir.
Tom göründüğünden çok daha yaşlı.
Senin Fransızcada iyi olduğunu duyuyorum.
Uçak kazalarının çoğunun kalkış ve iniş aşamalarında meydana geldiği iddia ediliyor.
Bu göründüğü gibi olamaz.
Annem yaşına göre genç görünüyor.
Hokkabazlık aslında göründüğünden çok daha kolaydır.
Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.
Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.