Translation of "Proies" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Proies" in a sentence and their turkish translations:

Les porcelets sont ses proies préférées.

Tercih ettiği av, domuz yavrusu.

Nous étions des collectionneurs de proies

biz avı toplayıcıydık

Et s'attaquer à de plus grosses proies.

Ve daha büyük avlara yeltenebilirler.

Les lions tuent 90 % de leurs proies la nuit.

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

Elle peut abattre des proies dix fois plus grandes qu'elle.

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

Les prédateurs et les proies sont sur un pied d'égalité.

Avcı ve avın şartları eşitleniyor.

Les pirates faisaient leurs proies des navires marchands non armés.

Korsanlar silahsız ticaret gemilerini av yaptı.

Les prédateurs doivent rivaliser d'ingéniosité pour se montrer plus malins que leurs proies.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Mais on commence seulement à comprendre pourquoi. Peut-être pour attirer des proies.

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

"Voilà une proie typique." Je trouve des proies, des traces dans le sable,

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

Toutes ces proies en font un terrain d'entraînement idéal pour un jeune jaguar apprenant à survivre.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Et les experts disent que malgré l'agressivité de ce tueur rampant, il ne voit pas les humains comme des proies.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

Des proies faciles. Dans les jungles urbaines comme Mumbai, il a pu observer de ses propres yeux ces léopards menaçants.

Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.