Examples of using "étions" in a sentence and their turkish translations:
Biz düşmandık.
Biz dosttuk.
Biz meşguldük.
Biz hazırdık.
Biz hayal kırıklığına uğramıştık.
Canımız yanıyordu.
Yoktuk.
- Yorgunduk.
- Yorulmuştuk.
- Biz yorgunduk.
Biz sabırsızdık.
Biz korkmuştuk.
Biz yalnızdık.
Çevrilmiştik.
Oradaydık.
Mutluyduk.
Biz yolcuyduk.
- Nerede kalmıştık?
- Neredeydik?
Biz oldukça gürültülüydük.
Biz çok yorgunduk.
Çok endişeliydik.
Hepimiz harap edildik.
Hepimiz yalnızdık.
Biz çok heyecanlıydık.
Çok heyecanlıydık.
Hepimiz mutluyduk.
Hepimiz iğrenmiştik.
mutluyduk be!
Biz köşeye sıkıştırıldık.
Kıskançtık.
Biz beraberdik.
Evliydik.
Biz dışardaydık.
Biz şüpheciydik.
Biz hastaydık.
Biz samimiydik.
Şanslıydık.
Biz ortaktık.
Biz mahkûmduk.
Yenilmezdik.
Biz gençtik.
Biz boşa harcandık.
Biz çiftçiydik.
Neredeydik?
Biz vasattık.
- Biz komşuyduk.
- Biz eskiden komşu idik.
- Biz eskiden komşuyduk.
- Aptallık etmişiz.
- Aptallık ettik.
İkimiz de sarhoştuk.
Biz arkadaşız.
Biz biraz yorgunduk.
Bizler en iyi arkadaşlardık.
Hepimiz çok mutluyduk.
Tom'u korumamız gerekiyordu.
Zengin miydik? Hayır.
Kimse heyecandan yerinde duramıyordu.
Hepimiz yorgunduk.
Hepimiz sessizdik.
Biz sadece arkadaştık.
Biz çok gururluyduk.
Biz çok yakındık.
Dün çarşambaydı.
Biz çok yakındık.
Biz rahattık.
Biz çok gururluyduk.
Biz yeni evliydik.
Biz askerdik.
Biz fazla iyimserdik.
Hepimiz mutlu hissettik.
Dün salıydı.
Senin hakkında endişeliydik.
Biz aslında oldukça şanslıyız.
Uzun bir zamandır oradaydık.
Sanırım mutluyduk.
Mutlu olduğumuzu düşündüm.
Arkadaş olduğumuzu düşünüyordum.
Hepimiz otobüsteydik.
Biz birbirimize bayılıyorduk.
Kazanıyorduk.
O zaman hepimiz çok meşguldük.
İkimiz de yorgunduk.
Hepimiz biraz yorgunduk.
1200 hamal vardı...
Dediğim gibi, 1200 hamal vardı...
Biz gözyaşlarına boğulduk.
Neredeyse donarak ölüyorduk.
Hepimiz terden sırılsıklam olduk.
Şaşkınlıktan dona kalmıştık.
Biz aynı fikirdeyiz.
Nerede kalmıştık?
Okulda birlikteyiz.
Biz çok fazla idik.
Tom ve ben komşuyduk.
Tom ve ben arkadaştık.
Biz genç ve umursamazdık.
Hepimiz çok mutluyduk.
- Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- Burada olduğumuzu nasıl bildin?
Bir anlaşmamız olduğunu düşündüm.
Sanırım biz o zamanlar mutluyduk.
Biz endişeliydik.