Examples of using "Poussé" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u ittim.
Çim büyüdü.
Ve geçmişe itildi
Biz arabayı ittik.
Biri beni içeri itti.
Seni havuza kim itti?
Annem beni çalıştırdı.
Onu yüzme havuzuna itti.
Onu pencereden itti.
Onu pencereden dışarı ittiler.
Karun hazinesiyle birlikte içerisine doğru itildi
Bitki azar azar büyüdü.
Onun hırsı onu sıkı çalıştırdı.
Fikrini değiştirmene sebep olan neydi?
Bahçede yabani otlar çıktı.
Kapıyı ittim ama o kapalı kaldı.
Nazikçe beni itti.
birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.
İtilmekten hoşlanmıyorum.
Yağışların ardından otlar serpiliverdi.
O, onu iskeleden itti.
O, onu pencereden dışarı itti.
O beni yavaşça itti.
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
Ben onun oraya gitme nedenini bilmiyorum.
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.
Bak, Mozart dinleyerek büyümüş domatesler!
O, kediyi yüzme havuzuna itti.
Odadaki herkes rahat bir nefes verdi.