Translation of "Parking" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "Parking" in a sentence and their turkish translations:

Le parking est gratuit.

Otopark ücretsizdir.

Le parking est vide.

Park yeri boş.

Tom a couru jusqu'au parking.

Tom otoparka koştu.

Y a-t-il un parking ?

Bir park yeri var mıdır?

J'ai vu des voitures sur le parking.

Otoparkta bazı arabalar gördüm.

Toutes les places de parking étaient prises.

Tüm park yerleri doluydu.

Nous disposons d'un parking pour les clients.

Müşteriler için bir park yerimiz var.

Une voiture garée dans le parking brûle.

Otoparktaki bir araba yanıyor.

Toutes les places du parking étaient occupées.

Tüm otoparklar doluydu.

Sa voiture a été volée dans ce parking.

Şu otoparkta arabasını çaldırdı.

Le parking à l'arrière de l'école est presque vide.

Okulun arkasındaki araç park yeri hemen hemen boş.

Le parking en face de la banque était complet.

Bankanın önündeki otopark tamamen dolu.

Nous avons garé notre voiture sur un parking gratuit.

Arabamızı ücretsiz bir park yerinde park ettik.

Nous avons passé beaucoup de temps à chercher un parking.

Biz bir otopark ararken çok zaman harcadık.

Il y a un grand parking en face de la gare.

İstasyonun önünde büyük bir park yeri vardır.

Le squelette de Richard trois a été découvert sous un parking.

III. Richard'ın iskeleti bir otoparkın altında keşfedildi.

Tom a tourné dix minutes pour trouver une place de parking.

Tom bir park yeri bulmak için sokaklarda on dakika araç sürdü.

De l'homme qui nous trouva une place de parking ce soir-là.

bazı teatral hareketlerinden çok etkilenmiştim

Combien Tom a-t-il dû payer pour stationner sur le parking?

Tom otopark için ne kadar para ödemeli?

Tom était furieux contre Marie, parce qu'elle occupait sa place de parking.

Tom, Mary'ye kızmıştı çünkü onun park alanındaydı.

J'ai réussi à trouver une place de parking juste en face de l'immeuble.

Binanın tam önünde bir park yeri bulabildim.