Examples of using "Gratuit" in a sentence and their turkish translations:
Bu ücretsiz.
Bu ücretsiz.
Bu gazete ücretsizdir.
Yani serbest çizim
Arama ücretsizdir.
Her şey bedava.
Bu ücretsiz.
Neredeyse ücretsiz sayılırdı.
Otopark ücretsizdir.
Broşür ücretsiz.
Festival ücretsizdir.
- Burası boş.
- Burada oturan yok.
- Bu koltuk boş.
Bu ücretsiz bir örnektir.
Bu ücretsiz bir bilet.
Bu kitapçık ücretsizdir.
Bu gazete ücretsizdir.
Ben ücretsiz olduğunu düşündüm.
Ücretsiz bir bilet aldım.
Eğer ücretsiz olursa, o zaman evet.
Pokémon Go ücretsiz bir oyundur.
Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Tom, Avustralya'ya ücretsiz bir gezi kazandı.
Bu ücretsiz tarayıcı eklentisini yüklemek ister misiniz?
Eğer bedavaysa, alabildiğiniz kadar alın.
Arabamızı ücretsiz bir park yerinde park ettik.
ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,
Gelelim şu olaya Google'a niye herşey bedava?
Biz bedava zannederken bizim üzerimizden milyarlarca dolar kazanıyor.
Biletler 30 dolar, park etmek ücretsiz ve on yaşın altındaki çocuklara ücretsiz giriş.
yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi