Examples of using "Disposons" in a sentence and their turkish translations:
Yeterince suyumuz var.
Bizim bir teknemiz var.
Bir garantimiz var.
Bir aşımız var.
Bizim tedarikçilerimiz var.
Bizim sigortamız yok.
Hiç yerimiz yok.
Büyük bir süpermarketimiz var.
Hiç kanıtımız yok.
Yeterli suyumuz var.
Ne kadar süredir sahibiz?
Başka hangi şansımız var.
Yalnızca bir ağzımız var.
Daha fazla bilgimiz yok.
Ne kadar paramız olduğunu bilmiyorum.
Ayıracak bol zamanımız var.
Biz deneyimliyiz.
Taşımacılık araçlarımız yok.
Müşteriler için bir park yerimiz var.
İyi bir ısıtma sistemimiz var.
Ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyorum.
Kaç dakikamız olduğunu bilmiyorum.
Mülkünüzü aramak için bir iznimiz var.
Bizim bir avantajımız var.
Sadece biraz bahçemiz var.
Hangi seçeneklerimiz var?
Hangi seçeneğimiz var?
Yeterli paramız var.
Hiç paramız yok.
Hiç kanıtımız yok.
Neyimiz var?
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
Neden kulak memelerimiz olduğunu merak ediyorum.
Bizim yeterince zamanımız var.
- Çok fazla zamanımız var.
- Çok zamanımız var.
Yeterli yiyeceğimiz var mı?
Ne kadar zamanımız var?
O ve ben yaklaşık aynı sayıda pula sahibiz.
Elimizdekilerin hepsi bu.
Ayıracak zamanımız var.
Bir karar vermek için henüz yeterli bilgimiz yok.
Oyun oynamak için bütün yaz mevsimine sahibiz.
Acele etmeye gerek yok. Çok zamanımız var.
Çok iyi bir ekibimiz var bu yüzden iyimser olmak için her türlü nedenimiz var.
Şimdi biraz zamanımız var.
Biz Avrupa'da buna sahibiz.
Çok zamanımız var.
Suyumuz yok.
Sanırım hâlâ çok zamanımız var.
Borular kırıldığından dolayı sıcak suyumuz yok.
Endişelenme. Bolca suyumuz ve yiyeceğimiz var.