Translation of "Lisse" in Turkish

La pierre est parfaitement lisse.

Taş tamamen pürüzsüz.

Sa peau est parfaitement lisse.

Onun cildi mükemmel bir şekilde yumuşak.

Le cube vert est lisse.

Yeşil küp pürüzsüzdür.

La mer semblait calme et lisse.

Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.

La surface de cette table est lisse.

Bu masanın yüzeyi pürüzsüz.

La mer était aussi lisse que le verre.

Deniz cam kadar pürüzsüzdü.

C'est lisse comme le derrière d'un nouveau-né.

Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.

La Terre est plus lisse qu'une boule de billard.

Dünya bir bilardo topundan daha pürüzsüzdür.

Bien que les loutres à pelage lisse soient actives le jour,

Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...

Un groupe de loutres à pelage lisse en plein cœur de Singapour.

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.