Examples of using "Inquiètes" in a sentence and their turkish translations:
Bazı insanlar hâlâ endişeli.
Onlar endişeli.
Çok endişeliydik.
- Endişelenelim mi?
- Kaygılanmalı mıyız?
bunun yaşamlarını bir şekilde etkileyeceği kaygısını dile getiriyor.
Senin hakkında endişeliydik.
Neden endişelendin?
Bir karbon ayakizi bizim faaliyetlerimizin bir sonucu olarak ürettiğimiz karbondioksit kirlenmesinin miktarıdır. Bazı insanlar iklim değişikliğinden endişeli olduğu için karbon ayakizlerini azaltmaya çalışıyorlar.
Üzgünsün, değil mi?