Examples of using "Illusion" in a sentence and their turkish translations:
Tümü yanılsamadır.
Hepsi bir yanılsama mıydı?
Bu optik bir illizyon.
Hayat bir yanılsamadır.
- Her durumda, bu bir yanılsama.
- Her halükarda, o bir yanılsama.
Bu dünya bir yanılsamadır, kardeşim.
Hareket şekli böyle. Aldatmaya yönelik inanılmaz bir yaratıcılığı var.
Bu ondan uzun görünüyor ama bu bir göz yanılsaması.
Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar.
Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.
Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.