Translation of "Habiter" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Habiter" in a sentence and their turkish translations:

J'aimerais habiter en France.

Fransa'da yaşamak isterdim.

Tom voulait habiter à Boston.

Tom Boston'da yaşamak istiyordu.

Je veux habiter dans un château.

Bir kalede yaşamak istiyorum.

Ils cherchent une maison où habiter.

Yaşamak için bir ev arıyorlar.

Tom a trouvé un endroit où habiter.

- Tom yaşamak için bir yer buldu.
- Tom yaşayacak bir yer buldu.

Je ne veux pas habiter où je travaille.

Çalıştığım yerde yaşamak istemiyorum.

Combien de temps vas-tu habiter à Shanghai ?

Şangay'da ne kadar yaşayacaksın?

Nous cherchons une belle maison pour y habiter.

Yaşamak için güzel bir ev arıyoruz.

Tom veut habiter à la campagne après la retraite.

Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.

- Je veux habiter en Italie.
- Je veux vivre en Italie.

İtalya'da yaşamak istiyorum.

Je pense que nous devrions demander à Tom où il veut habiter.

Sanırım Tom'a nerede yaşamak istediğini sormalıyız.

- Pourquoi voulez-vous habiter en Australie?
- Pourquoi souhaites-tu vivre en Australie ?

Neden Avustralya'da yaşamak istiyorsun?

- Je ne connais pas encore mon adresse, je vais habiter un temps chez mon ami.
- Je ne connais pas encore mon adresse, je vais habiter un temps chez mon amie.

Adresimi henüz bilmiyorum. Bir süre arkadaşımla kalacağım.

- Tom ne veut pas vivre à Boston.
- Tom ne veut pas habiter à Boston.

Tom Boston'da yaşamak istemiyor.

Ne disons pas de mal des gens de la province. Sans eux, nous ne pourrions pas habiter Paris.

Kırsaldan gelen insanlar hakkında kötü konuşmayalım. Onlar olmadan Paris'te yaşayamadık.