Translation of "Travaille" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Travaille" in a sentence and their turkish translations:

Travaille !

- Çalış!
- Çalışın!

- Je travaille seul.
- Je travaille seule.

Kendi başıma çalışırım.

J'y travaille.

Onun üzerinde çalışıyorum.

Je travaille.

Çalışıyorum.

- Je travaille comme professeur.
- Je travaille comme enseignant.
- Je travaille comme maîtresse d'école.

Öğretmen olarak çalışıyorum.

- Est-ce que Tom travaille ?
- Tom travaille-t-il ?
- Tom travaille-t-il ?

Tom çalışıyor mu?

- Tom travaille lentement.
- Tom travaille à petits pas.

Tom yavaş yavaş çalışır.

- Il travaille de nuit.
- Il travaille la nuit.

O geceleri çalışır.

- Il travaille à peine.
- Il ne travaille guère.

O, neredeyse hiç çalışmaz.

- Tom travaille-t-il ici ?
- Tom travaille ici ?

Tom burada mı çalışıyor?

- Tom travaille toujours.
- Tom travaille tout le temps.

Tom her zaman çalışıyor.

- Je travaille pour toi.
- Je travaille pour vous.

Senin için çalışıyorum.

Elle travaille dur.

O işte sıkıdır.

Je travaille trop.

Çok fazla çalışırım.

Il y travaille.

O onun üzerinde çalışıyor.

Elle y travaille.

O onun üzerinde çalışıyor.

Je travaille beaucoup.

Çok çalışıyorum.

J'y travaille encore.

Hâlâ bunun üzerinde çalışıyorum.

Tom travaille beaucoup.

Tom çok çalışır.

Thomas travaille trop.

Tomás çalışarak çok fazla zaman harcıyor.

Prie et travaille.

- Dua et ve çalış.
- Dua et ve çabala.

Personne ne travaille.

Hiç kimse çalışmıyor.

Je travaille ici.

Burada çalışıyorum.

Tom travaille seul.

Tom yalnız çalışır.

Tom y travaille.

Tom orada çalışıyor.

Je travaille dur.

Çok çalışırım.

Tom travaille ici ?

Tom burada mı çalışıyor?

John travaille dur.

John sıkı çalışır.

Il travaille dur.

Sıkı çalışır.

La femme travaille.

Kadın çalışıyor.

Elle travaille seule.

O yalnız iş yapar.

Elle travaille beaucoup.

O çok çalışır.

Il travaille beaucoup.

O çok çalışır.

Elle travaille lentement.

O yavaşça çalışır.

Il travaille dur, ce paresseux, il travaille très dur.

Nasıl da sıkı çalışıyor bu tembel hayvan, nasıl sıkı.

- Il travaille toujours dur.
- Il travaille toujours d'arrache-pied.

O her zaman çok çalışıyor.

- Personne n'y travaille plus.
- Personne ne travaille plus là.

Artık orada hiç kimse çalışmıyor.

« Je travaille à Boston. » « Je travaille aussi à Boston. »

"Boston'da çalışıyorum." "Ben de Boston'da çalışıyorum."

- Mon père travaille dans une usine.
- Mon père travaille en usine.
- Mon père travaille à l'usine.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

Tom travaille toujours dans le même restaurant où travaille Mary.

Tom hâlâ Mary'nin çalıştığı aynı restoranda çalışıyor.

Mais elle travaille bien.

iyi bir iş çıkarıyor.

- Travaille lentement !
- Travaillez lentement !

Yavaş yavaş çalış.

Je travaille chez McDonald's.

- McDonald's için çalışıyorum.
- McDonalds'ta çalışıyorum.

Qu'il travaille vite, Tom !

Tom ne kadar hızlı çalışıyor!

Il travaille son anglais.

İngilizcesi üzerinde çalışıyor.

Il travaille très dur.

O çok çalışır.

Tom travaille avec Marie.

- Tom, Mary ile çalışır.
- Tom, Mary ile çalışıyor.
- Tom, Mary ile birlikte çalışır.
- Tom, Mary ile beraber çalışır.

Je ne travaille pas.

Çalışmıyorum.

Tom travaille comme videur.

Tom bar fedailiği yapıyor.

Il travaille pour oublier.

O unutmak için çalışır.

Marie travaille comme modèle.

Mary model olarak çalışıyor.

Travaille comme une fourmi.

- Karınca gibi çalış.
- Karınca gibi çalışın.

Il travaille comme nègre.

- O, hayalet yazar olarak çalışıyor.
- O, başkası adına yazı yazıyor.

Je travaille le dimanche.

Pazar günü çalışırım.

Mon père travaille ici.

Babam burada çalışıyor.

Je travaille ici maintenant.

Şimdi burada çalışıyorum.

Je n'y travaille plus.

Artık orada çalışmıyorum.

Il travaille comme traducteur.

Tercüman olarak çalışıyor.

Je travaille le matin.

Ben sabahları çalışırım.

Je travaille à Milan.

- Milan'da çalışıyorum.
- Milano'da çalışıyorum.

Elle travaille très dur.

O çok sıkı çalışıyor.

Il travaille pour vivre.

O, yaşamı için çalışıyor.

Je travaille avec lui.

Onunla çalışıyorum.

Tom ne travaille plus.

Tom artık çalışmıyor.

Je travaille à l'aéroport.

Havaalanında çalışıyorum.

Tom travaille pour Marie.

- Tom, Mary için çalışıyor.
- Tom, Mary için çalışır.

Je travaille à domicile.

Ben evde çalışıyorum.

Il travaille aux champs.

O, arazide çalışır.

travaille Tom maintenant?

Tom şimdi nerede çalışıyor?

Il travaille le dimanche.

O, pazar günleri çalışır.

Elle travaille comme effeuilleuse.

O bir striptizci olarak çalışıyor.

Je travaille pour eux.

Ben onlar için çalışıyorum.

Tom travaille à Boston.

Tom Boston'da çalışıyor.

Je travaille pas, demain.

Yarın çalışmıyorum.

Travaille-t-il ici ?

O burada mı çalışıyor?

Travaille-t-elle ici ?

O burada mı çalışıyor?

L'ingénieur travaille en France.

Mühendis Fransa'da çalışıyor.

Je travaille dans l’hôtellerie.

- Otelcilik sektöründe çalışıyorum.
- Konaklama sektöründe çalışmaktayım.

Tom travaille avec nous.

Tom bizimle çalışıyor.

Tom ne travaille pas.

Tom çalışmıyor.