Examples of using "Fluide" in a sentence and their turkish translations:
Ancak gerçek çok daha akıcı
Bu sıvı zamk yerine kullanılabilir.
çekirdeğin etrafı ise akışkan magma ile dolu
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
İngilizceyi çok akıcı konuşur.
Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile
"Fransızca dili akar." "Evet, bir ishalin aktığı gibi."
akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır
Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.
bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor