Translation of "Fluide" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fluide" in a sentence and their turkish translations:

La réalité est bien plus fluide,

Ancak gerçek çok daha akıcı

Ce fluide peut remplacer la colle.

Bu sıvı zamk yerine kullanılabilir.

Le noyau est rempli de magma fluide

çekirdeğin etrafı ise akışkan magma ile dolu

Est en constante évolution. Parce que fluide

sürekli değişiyor. Çünkü akışkan

Elle parle anglais de manière très fluide.

İngilizceyi çok akıcı konuşur.

Une cuve de fluide digestif va dissoudre lentement sa proie.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Ils sont remplis de fluide. Mais ça me stresse un peu

Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,

Car il est fluide à l'intérieur avec le point de sortie

işte içerisi akışkan olduğu için çıktığı nokta ile

- « La langue française est fluide. » « Oui, aussi fluide que la diarrhée. »
- « La langue française a un style qui coule. » « Oui, qui coule comme la diarrhée. »

"Fransızca dili akar." "Evet, bir ishalin aktığı gibi."

Magma fluide et fondu gelé et le monde est prêt à périr

akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

Bien qu'elle ait grandi au Japon, elle parle quand même un anglais fluide.

Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.

Cette croûte terrestre flotte sur le magma qui est fluide comme nous le savons

bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor