Translation of "Parle" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Parle" in a sentence and their turkish translations:

- Parle-moi !
- Parle-moi !

Benimle konuş!

Parle !

- Açıkça söyle!
- Konuşun!

Parle quand on te parle.

Konuşulduğunuz zaman konuşun.

- Elle parle chinois.
- Il parle chinois.
- Il parle le chinois.

O Çince konuşuyor.

- Parle doucement.
- Parle à voix basse.

Sesini alçalt.

- Elle parle portugais.
- Il parle portugais.

O Portekizce konuşur.

- Parle distinctement.
- Parlez clairement.
- Parle clairement.

- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.

- Parle-moi !
- Parle-moi !
- Parlez-moi !

Benimle konuş!

- Je parle allemand.
- Je parle l'allemand.

Almanca konuşurum.

- Je parle arabe.
- Je parle l'arabe.

Arapça konuşurum.

- Je parle ouzbek.
- Je parle l'ouzbek.

Özbekçe konuşurum.

parle lentement.

yavaş konuşmak.

parle naturellement

doğal bir şekilde konuşuyor

Je parle.

Ben konuşurum.

- Parle !
- Parlez !

- Konuş!
- Konuşun!

Qui parle ?

Kim konuşuyor?

Parle-moi !

Benimle konuş!

Parle-moi !

Benimle konuş!

Tom parle.

Tom konuşuyor.

- Vas-y et parle.
- Poursuis et parle.

Devam edin ve konuşun.

- Il parle russe.
- Il parle le russe.

O Rusça konuşur.

- Je parle coréen.
- Je parle le coréen.

Korece konuşuyorum.

- Il parle l'arabe.
- Il parle en arabe.

- O, Arapça konuşuyor.
- O Arapça konuşur.

- Il parle français.
- Il parle le français.

O Fransızca konuşur.

- Il parle chinois.
- Il parle le chinois.

O Çince konuşuyor.

- Je parle suédois.
- Je parle le suédois.

İsveççe konuşurum.

- Je parle kurde.
- Je parle le kurde.

- Kurmançça bilirim.
- Kürtçe konuşuyorum.

- Il parle l'anglais couramment.
- Il parle anglais couramment.
- Il parle couramment anglais.

O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.

- Je parle tout seul.
- Je me parle.
- Je parle à moi-même.

Kendi kendime konuşuyorum.

- Il parle aussi français.
- Il parle aussi le français.
- Il parle également français.

- O Fransızca da konuşabilir.
- Fransızca da konuşuyour.

- Je parle d'expérience.
- Je parle sur la base d'expérience.
- Je parle par expérience.

Deneyimlerime dayanarak söylüyorum.

- Sa mère parle l'italien.
- Sa mère parle italien.
- Sa mère parle en italien.

Onun annesi İtalyanca bilir.

Ce mec parle absurdement, ce mec parle mal

çok saçma konuşuyor, yanlış konuşuyor bu adam

- Il parle dix langues.
- Elle parle dix langues.

O on dil konuşur.

- Personne ne me parle.
- Aucun ne me parle.

Hiç kimse benimle konuşmuyor.

- Tom parle couramment le français.
- Tom parle couramment français.
- Tom parle le français couramment.

- Tom Fransızcada akıcıdır.
- Tom Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşuyor.

- Il parle le français couramment.
- Il parle couramment le français.
- Il parle français couramment.

O, Fransızcada akıcıdır.

Elle parle vrai.

Onun konuşması doğrudur.

Meg parle trop.

- Meg çok fazla konuşuyor.
- Meg çok fazla konuşur.

Il parle anglais.

O, İngilizce konuşuyor.

Il parle vite.

O hızlı bir konuşucu.

Il parle franchement.

Açıkça konuşur.

Il parle italien.

O İtalyanca bilmektedir.

Tom parle romanche.

Tom Romanşça konuşur.

Il parle bien.

O iyi konuşur.

Elle parle franchement.

O, açıkça konuşur.

Elle parle trop.

O, çok fazla konuşur.

Parle à Tom !

Tom ile konuş.

Tom parle lentement.

Tom yavaş yavaş konuşur.

Paul parle beaucoup.

Paul çok konuşur.

Je parle espagnol.

İspanyolca konuşurum.

Elle parle allemand.

O Almanca konuşur.

Il parle allemand.

O Almanca konuşur.

Ne parle pas.

- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.

Il parle portugais.

- O Portekizce konuşur.
- Portekizce konuşur.

Elle parle portugais.

- O Portekizce konuşur.
- Portekizce konuşur.

Il parle trop.

- O çok fazla konuşuyor.
- O çok fazla konuşur.

Elle parle anglais.

O İngilizce konuşuyor.

Jack parle anglais.

- Jack İngilizce konuşur.
- Jack, İngilizce bilmektedir.

Elle parle beaucoup.

O çok konuşur.

Elle parle chinois.

- O Çince konuşuyor.
- O Çince konuşur.

Je parle interlingua.

İnterlingua konuşuyorum.

Tom parle vite.

Tom hızlı konuşur.

Je parle vite.

Ben hızlı konuşurum.

Tom parle français.

Tom Fransızca konuşur.

Je parle français.

Fransızca konuşuyorum.

Personne ne parle.

Kimse konuşmuyor.

Tous en parle.

- Herkes onu konuşuyor.
- Herkes onun hakkında konuşuyor.

Tom parle trop.

Tom çok fazla konuşur.

Tom parle rapidement.

Tom çabuk konuşur.

Je parle sérieusement.

Ben ciddi bir şekilde konuşuyorum.

Qui parle français ?

Kim Fransızca konuşur?

Je parle beaucoup.

- Çok konuşurum.
- Çok konuşuyorum.

Je parle azéri.

- Ben Azerice konuşuyorum.
- Ben Azerbaycanca konuşuyorum.

Je parle lituanien.

Litvanca konuşuyorum.

Je parle bosnien.

Ben Boşnakça konuşuyorum.

Elle parle l'arabe.

O Arapça konuşuyor.

Je parle l'espéranto.

Ben Esperanto konuşurum.