Examples of using "Anglais" in a sentence and their turkish translations:
İngilizce konuşalım.
- İngilizce konuşabilirim.
- Ben İngilizce konuşabilirim.
İngilizce konuşabiliyor musun?
İngilizcen gelişiyor.
Sen iyi İngilizce konuşursun.
Söylevci ingilizce konuşuyordu.
- Hayır, ben bir İngilizim.
- Hayır, ben İngilizim.
- Hayır, İngilizim.
- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.
O, İngilizce konuşuyor.
O, İngilizdir.
O İngilizce konuşuyor.
- Jack İngilizce konuşur.
- Jack, İngilizce bilmektedir.
O, İngilizdi.
O İngilizcedir.
O, iyi İngilizce konuşur.
Senin İngilizcen çok gelişti.
İngilizcende epey ilerleme var.
İngilizce konuşmayı reddetti.
İngiliz alfabesinin 26 harfi vardır.
İngiliz alfabesinin 26 harfi vardır.
Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
Almanca veya İngilizce konuşur musun?
- Onlar İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmaz.
Bu cümleyi İngilizceye çevirin.
İngilizceni geliştirmek zorundasın.
- İngilizceyi çok iyi konuşuyorsun.
- Çok iyi İngilizce konuşuyorsun.
Fransız mısın yoksa İngiliz misin?
- İngilizce konuşuyor musun?
- İngilizce konuşur musun?
Senin İngilizcen mükemmel.
İngilizce konuşabileceksin.
İngilizce konuşmalı mıyım?
- Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
- Onu İngilizce söyle.
İngilizceni geliştirmeye çalış.
İngilizcesi üzerinde çalışıyor.
Onun İngilizcesi mükemmeldir.
Hepimiz İngilizce konuşuruz.
Onlar İngilizce konuşabilirler.
O, iyi bir İngiliz spikerdir.
Hayır, ben bir İngilizim.
O, İngilizcede akıcıdır.
Mariko İngilizceyi güzel konuşur.
O İngilizce konuşmak zorunda.
David Beckham İngiliz'dir.
Kim İngilizce konuşabilir?
O akıcı şekilde İngilizce konuşur.
Ben İngilizce konuşmak istiyorum.
İngilizce konuşmak zorundasın.
Birkaç İngilizce kitabım var.
İngilizce konuşabilirim.
İngilizcem çok kötüdür.
İngilizcen kusursuz.
Bu, Fransızca mı yoksa İngilizce mi?
Bu kitap İngilizce yazılmıştır.
İngilizcemi tazelemeliyim.
Bu cümle İngilizce değil.
O, İngilizce konuşmaya başladı.
Kaç tane İngilizce sözcük biliyorsun?
O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.
Hayır, ben İngilizim.
Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
Birlikte bazı İngilizce şarkıları söyleyelim.
Spiker İngilizce konuştu.
O, çok iyi şekilde İngilizce konuşur.
O, İngilizcede mükemmeldir.
O, biraz İngilizce konuşur.
Singapur'da İngilizce konuşulur.
2000 İngilizce kelime ezberledim.
Marslılar İngilizce konuşurlar mı?
O hiç İngilizce bilmez.
İngilizce konuşmak eğlencelidir.
Bir İngiliz keki istiyorum.
İngilizceyi biraz konuşabilirim.
Bay Sato İngilizceyi iyi konuşur.
Hem İngilizce hem de Fransızca konuşur.
İngilizce konuşmada berbattır.
O, İngilizce konuşmuyor.
İngilizcesi şaşılacak kadar iyiydi.
- İngilizce konuşmamış mıydın?
- İngilizce konuşmamış mıydınız?
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
O, iyi İngilizce konuşur.