Examples of using "Diriger" in a sentence and their turkish translations:
ve doğrulamadım.
Ülkeleri, şirketleri yönetmediler
Hangi yoldan gitmeliyiz?
Pekâlâ, ormana doğru ilerleyeceğiz.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
beni bir ülkeyi yönetmek için eksik donanımlı yapmıyor.
borç tahsilatı çalışmalarına öncülük etmesi için işe aldım.
O kasabaya gidiyor gibi görünmüyor.
Bir grubu yönetme niteliklerine sahip değilsin.
Tom bana kuzeye gitmemi söyledi.
dostum ve papaz meslektaşım Mark gibi erkekler de var.
Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.