Examples of using "Côté" in a sentence and their turkish translations:
Karşı tarafa atla.
Pencere kenarında veya koridorda mı koltuk istersiniz?
Ben sizin tarafınızdayım.
Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.
Kimin tarafındasın?
Onlar bizim tarafımızda.
Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.
Yanlara yaklaşırlar.
bu bizim yansımamızdır.
Diğer yandan Afrika kıtası,
Onlar bitişikte yaşarlar.
Olumlu taraftan bakalım.
- Bu kadarla bırakalım.
- Bu kadarıyla kalsın.
Tom yakında yaşıyor.
Tam bitişik kapı.
- Sadece tam köşede yaşıyorum.
- Hemen şurada oturuyorum.
Garipliğini özümse.
O, bize bitişik yaşıyor.
Hangi taraf iskele hangi taraf sancak hep karıştırıyorum.
O onun tarafında.
Sol tarafına uzan.
Yanımda otur.
Lütfen kenara çekilin.
Sende neler yeni?
Onlar bir pencere koltuğu tercih ediyorlar.
asansörün diğer tarafına geçtiler.
gariban bir yanaşmayı oynuyordu burada
Sizler karşı tarafa geçerken
Yan tarafımda yatarım.
Ön tarafta bir oda istiyorum.
Başka şekilde bakacağım.
Kitaplarını yerine koy.
Ben onun yanında yürüyorum.
Onun gizemli bir tarafı var.
Asansör hangi tarafta?
O onun yanına oturdu.
Biriktirilmiş biraz param var.
Ben onun yanında oturdum.
Aynı taraftayız.
O bizim tarafımızda.
Onun yanına oturdu.
Pencere yanında koltuk istiyorum.
Gel ve yanıma otur.
O her zaman yanımda durdu.
Arkadaşım benim yanımda.
Yan tarafımda ani bir ağrı hissettim.
Ve yanında Pixar adında
eksik tarafımız varsa
İstasyon yakın.
O kendi başına durdu.
Avantajlar ondan yana.
Ben hemen yanındayım.
O benim yanımda oturuyordu.
O, onun bitişiğinde yaşıyor.
Bitişikteki köpek her zaman havlıyor.
O, çok para biriktirir.
Tom bizim bitişiğimizde yaşıyor.
Gazete sizin yanınızda.
O benim bitişiğimde yaşıyor.
Yandaki adamdan nefret ediyorum.
Ben bir barajın yanında yaşıyorum.
Yan tarafta yaşıyorum.
O sürekli benim tarafımda.
Bunu benim için bir kenara koy.
Ben birini kurtardım.
Hangi yöne gitti?
Gel yanımda otur.
Pencere kenarında bir yer tercih ediyorsunuz.
O benim yanımda.
O bir pencere koltuğu tercih ediyor.
Şans bizden yanaydı.
Zaman bizim tarafımızda.
Tom o şekilde gitti.
O, o binaya bitişiktir.
Zafer bizim tarafımızda.
Sağ tarafınıza yatın.
Ben Tom'un yanına oturdum.
Bir pencere koltuğu tercih ederim.
Benimle oturmaya gelmek ister misin?
Hangi tarafta olduğun önemli değil.
Bu sözü görmezden gelin.
İyi otlaklar kasabanın öte yanında.
Bu tarafta, kayalıklara doğru mu?
Sonra yoksul kısma iniyoruz
Ben karbondioksiti havadan temizleyecek şekilde
Hemen yanı başımızdaki Çin
köşeden gelmesini izlerken
Sağ tarafla ısırma.
Bir kenara konulmuş biraz parası var.
Onu fark etmeden hızla geçti.
O onun yanında durdu.
O sadece bitişik evdeki kız.
O, caddenin karşı tarafında.
Ben başka bir yol aramayı tercih ettim.
O, sonraki kasabada yaşıyor.